Ekonomi
11 Nis 2015 11:34 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:33

'Ucuz' uyarısı

EÜD Başkanı Önder Karaduman, elektrik sisteminde bir daha benzer bir kriz yaşanmaması için dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı

'Ucuz' uyarısı
TÜRKİYE’de geçtiğimiz hafta ülkenin bir bölümünde gerçekleşen elektrik kesintisi sistemin de sorgulanmasına yol açtı. Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Önder Karaduman, TEİAŞ Genel Müdürü Kemal Yıldır’ın istifasının elektrik sektörü camiasını üzdüğünü dile getirerek, “Çünkü bu arkadaşımız liyakatli, işini bilen bir yöneticiydi. İstifa tabii ki onurlu bir müessese. Ancak önemli olan bu krizin bir daha yaşanmaması. Bunun için bazı dersler çıkarmak lazım. Her şeyden önce, elektrik üretiminin bölgesel dağılımını dikkate almayan, sadece teklif edilen fiyata göre üreticileri sıraya koyan mevcut PMUM (elektrik borsası) yazılımının değiştirilmesi gerekiyor. Üretimde mutlaka bölgesel dağılıma dikkat edilmesi gerekiyor. Sadece belli bölgede yoğunlaşan bir üretim portföyü neticesinde iletim altyapımızın yetersiz kaldığı ortaya çıktı. Bu hususta mutlaka gereken tedbirler alınmalı ve sistem revize edilmeli. Aksi halde bu tip kesintileri tekrar yaşama ihtimali olabilir” uyarısında bulunuyor.

VATANDAŞ ANLAMALI

EÜD Başkanı Karaduman, 31 Mart günü yaşanan elektrik kesintileriyle alakalı “Elektrik kesintisi hakkında detaylı teknik yorumlar yapmak mümkün ancak vatandaşın anlayacağı dilde ifade edecek olursak, kesintinin ana nedeninin iletim sistemine doğu-batı güzergahında aşırı yük binmesi sonucunda iletim hatlarının peş peşe çökmesi olduğu anlaşılıyor. Peki, doğu-batı güzergâhında iletim hatlarına neden aşırı yük bindi? Bir süredir, sistemde oluşan saatlik fiyatlar çok düşük seyrettiği için, batıdaki büyük ölçekli santrallerin, özellikle de doğalgaz santrallerinin sistemden talimat alamadığını görüyoruz. Gün Öncesi Piyasası’nda fiyatlar doğalgaz santrallerinin maliyetinin altında bir seviyede oluşuyor. Böyle olunca, bu santrallerin verdikleri fiyat teklifleri yukarıda kalıyor ve üretim talimatı alamıyorlar. Üretim daha çok doğudaki HES’lerden ve kömür santrallerinden karşılanıyor. Yani üretimin çoğu doğuda, tüketimin çoğu ise batıda gerçekleşiyor.”

Özellikle Çukurova bölgesinde yoğunlaşan üretimden dolayı, o bölgede frekansın yükseldiğine işaret eden Karaduman, “Ters etki sonucunda batıda ise frekans düşüyor. Batıdaki frekans düşmesi neticesinde, o bölgede çalışan bazı santraller de devre dışı kalıyor. Batıdaki tüketimi karşılamak üzere doğudan batıya elektrik taşıyan hatlara aşırı yük biniyor. Hatların bazılarında arıza meydana gelince, yük başka hatlara aktarılıyor. Ancak bu hatlarda aşırı yüklenme olunca bu hatlar da arızaya düşüyor ve domino etkisiyle birkaç saniye içinde tüm sistem çöküyor. Aslında, Yük Tevzi Merkezi tarafından alınacak tedbirlerle kesintinin belli bir bölgede sınırlı tutulması mümkün olabilirdi. Ancak, muhtemelen bu tedbirler gereken hızda alınamadığı için sorun tüm ülkeye yayılmış oldu. Sayın Bakan’ın son açıklamaları ve TEİAŞ Genel Müdürü’nün istifası da aslında buna işaret ediyor” şeklinde konuşuyor.

Ne oldu da yüzde 34.5 zam oldu?
ELEKTRİK tüketimindeki yavaşlamanın elektrik üreticileri açısından önemli etkilerinden birinin Gün Öncesi Piyasasındaki fiyatların düşük kalması olduğunu dile getiren Karaduman, “2014 yılı Piyasa Takas Fiyatı (PTF) ortalaması 164 TL/MWh olarak gerçekleşmişti. 2015 yılında çok daha düşük bir fiyat ortalaması söz konusu. Diğer taraftan, düzenlenmiş tarifelerdeki fiyatlar da üreticiler açısından sıkıntı yaratıyor. Üreticiler için önem teşkil eden tarife kalemi olan net enerji bedeli, son beş yıla baktığımızda dolar bazında gerilemiş durumda. Tarifelerde, toplam bedel içinde enerji bedeli ile diğer kalemlerin oranlarına baktığımızda, enerji bedelinin toplam bedele oranının son beş yılda yüzde 87’lerden yüzde 73’lere düştüğünü görüyoruz. Yani, dağıtım bedeli, iletim bedeli, kayıp-kaçak bedeli gibi bedellerin tarife içindeki oranı artarken, enerji bedelinin oranı düşüyor. 1 Nisan itibariyle yürürlüğe giren son tarife içerisinde yapılan fiyat düzenlemeleri de oldukça dikkat çekici. Üreticiler için baz teşkil eden ‘net enerji bedeli’nde yüzde 1’lik düşüş yapılırken, dağıtım tarafını ilgilendiren ‘perakende satış hizmet bedeli’nde yapılan yüzde 34.5’lik artışı dikkatinize sunmak istiyorum. Neden bu zam yapılma ihtiyacı duyuldu? Bunun sorgulanması lazım.”