Konut Haberleri
30 Eki 2018 14:32 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 06:00

Piyasalar yılın son enflasyon raporunu bekliyor

TCMB tarafından yılda 4 kez enflasyondaki gelişmelerin ve tahminlerin paylaşılması amacıyla düzenlenen Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nın sonuncusu yarın gerçekleştirilecek

Piyasalar yılın son enflasyon raporunu bekliyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca (TCMB), ekonomi literatüründe önemli bir yer tutan ve hem piyasaları hem de reel ekonomiyi yakından ilgilendiren enflasyon tahminlerinin paylaşılacağı toplantı yarın gerçekleştirilecek.

Yılda 4 kez enflasyondaki gelişmelerin ve tahminlerin paylaşılması amacıyla TCMB tarafından düzenlenen Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nın sonuncusu yarın saat 10.30'da yapılacak.

Bu kapsamda 2018'de gerçekleştirilen toplantıların ilkinde, enflasyon orta noktasının yıl sonunda yüzde 7,9 olarak gerçekleşeceğinin, 2019 sonunda ise yüzde 6,5'e gerileyeceğinin öngörüldüğü açıklanmıştı. Nisan ayında ikincisi yapılan bilgilendirme toplantısında ise bu oranların sırasıyla yüzde 8,4 ve yüzde 6,5 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiği bildirilmişti.

Temmuz ayında açıklanan Enflasyon Raporu'nun üçüncüsünde ise enflasyonun 2018 sonunda yüzde 13,4 düzeyinde gerçekleşeceği, 2019 sonunda yüzde 9,3'e ve 2020 sonunda yüzde 6,7'ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağının tahmin edildiği belirtildi.

Özellikle döviz kurunda oynaklığın arttığı ağustos ayı sonrasında enflasyondaki gelişmeler piyasaların odak noktasına yerleşirken, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından 20 Eylül'de açıklanan Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) enflasyon tahminleri 2018 için yüzde 20,8, 2019 için yüzde 15,9, 2020 için yüzde 9,8 ve 2021 için yüzde 6,0 olarak yer aldı.

Tüm bu gelişmeler sonrasında yarın açıklanacak enflasyon raporunda tahminlerin, YEP'de bulunan rakamlara yaklaşacağı tahmin ediliyor.

"TCMB'nin duruşu dengelenme sürecinin gelişimine bağlı olacak"

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, eylül sonunda yıllık Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 24,5 ile tahminin belirgin üzerinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

TCMB'nin son beklenti anketinde TÜFE öngörülerinin 2018 sonu için yüzde 24,2, gelecek 12 ay için yüzde 17,0 ve gelecek 24 ay için yüzde 12,7 ile anket tarihinin en yüksek düzeyine çıktığını anımsatan Bürümcekçi, "Dolayısıyla bankanın bu yıl sonu tahminini daha gerçekçi seviyelere yükseltmesi beklenirken, özellikle YEP'te yüzde 15,9 olarak belirtilen 2019 enflasyon tahmininin yükseltilip yükseltilmeyeceği önemli olacaktır." dedi.

Bürümcekçi, TCMB'nin son Para Politikası Kurulu toplantısında TL'de son dönem gözlenen geri çekilme, indirim kampanyaları ve sıkılaşan finansal koşulların iktisadi faaliyette belirgin yavaşlama getirmesini dikkate alarak yeni enflasyon gerçekleşmelerini beklemeyi tercih ettiğini dile getirdi.

Buna karşılık, fiyatlama davranışlarına dair yukarı yönlü risklerin devamı nedeniyle sıkı parasal duruşun korunmasına karar verildiğinin açıklandığını anlatan Bürümcekçi, "Sonuç olarak, karar metninde gerekirse ilave faiz artışı yapılabilir denmesine karşılık, bankanın son dört ayda politika faizini bin 125 baz puan gibi güçlü bir şekilde artırmasına ve iç talepten gelen yavaşlama sinyallerine güvenerek, yeni faiz artışına gerek olmamasını umduğu söylenebilir. Bu duruşun önümüzdeki dönem için yeterli olup olmayacağı ise büyük ölçüde enflasyonun hangi seviyelerde zirveyi göreceğine, dengelenme sürecinin gelişimine ve TL'nin seyrine bağlı olacaktır." diye konuştu.

"TCMB'nin yıl sonu için vereceği enflasyon tahmini kritik olacak"

İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin ise TCMB'nin 2018 ve 2019 için yapacağı enflasyon tahmini revizyonlarının YEP hedeflerine paralel olmasının beklendiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Ancak, eylül ayında yıllık TÜFE açıklandıktan sonra YEP hedeflerinin aşıldığı görülmüş ve yukarı yönlü riskler ortaya çıkmıştı. Bu kapsamda da Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı başlatılarak, enflasyonun YEP'te bu yıl sonu için belirtilen hedefi aşmaması için bir çaba oluşmuştu. Bu doğrultuda, TCMB'nin yıl sonu için vereceği yeni enflasyon tahmini bu mücadele programının ne derece etkili olmasının beklendiğini yansıtması açısından çok kritik olacaktır. TCMB projeksiyonları enflasyonun 2018 sonuna kadar mevcut yüksek seviyesinde devam edeceğini veya hatta yükseleceğini gösterirse piyasa faizleri açısından negatif olabilir. Bizim beklentimiz enflasyon tahminlerindeki revizyonun bu yıl sonu için yüzde 21-23 bandında bir seviyeye işaret etmesi yönündedir. 2019 sonu enflasyon tahmini için YEP'te belirtilen rakama paralel bir revizyon olabileceğini düşünüyoruz."

Enflasyon Raporu'nda çıktığı açığı tahminlerinin yayımlandığına değinen Sezgin, bankanın ikinci yarı ve 2019 başı için daralma öngörüp öngörmemesinin ve düşük büyümenin süresine dair beklentilerinin piyasaya bir referans oluşturacağını değerlendirdiklerini bildirdi.

Sezgin, yarınki toplantıda, bir diğer kritik konunun TCMB'nin para politikası duruşuna ilişkin vereceği sinyaller olacağını vurgulayarak, "Sıkı duruşun enflasyonda belirgin bir iyileşme yaşanana kadar devam edeceği şeklinde bir tanımlama yapılabileceğini değerlendiriyoruz." dedi.

Gelecek yıl enflasyonda anlamlı düşüşün ikinci yarıda gerçekleşeceği değerlendirmesinde bulunan Sezgin, sıkı duruşun devamı halinde TCMB'nin gelecek yılın ikinci yarısından önce gevşemesini beklememek gerektiğini sözlerine ekledi.

"Genel piyasa yaklaşımı yıl sonu enflasyonu için yüzde 25 civarında"

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek de TCMB'nin yıl sonu enflasyon beklentisini yukarı yönde güncellemesini beklediklerini aktararak, "Genel piyasa yaklaşımı yıl sonu enflasyonu için yüzde 25 civarında şekillenmekte. Biz de eylül verisi sonrasında yüzde 26-27 bandına doğru beklentilerimizi güncellemiş ve risklerin yukarı yönde olduğunu belirtmiştik." dedi.

Gerek Türk lirasında nispeten stabilizasyon sağlanması gerekse ekimde başlatılan Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı kapsamında fiyat artışları cephesinde bir miktar sakinleme görülebileceğini vurgulayan Gödek, ancak söz konusu eğilimin kısa vadeli olma ihtimalinin bulunduğunu söyledi.

Gödek, sepetin ne kadarında fiyat düşüşü olacağını ve bunun da TÜFE'de nasıl bir etki yaratacağını kestirmenin kolay olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"En iyi senaryoda yıl sonu enflasyon rakamında 1-2 puanlık düşüş olabileceğini şu aşamada tahmin ediyoruz. Bize göre sunumda TCMB'nin büyümeye yönelik muhtemel analizleri enflasyon görünümünün önüne geçecektir. Mevcut durumda ekonomik aktivitenin ne noktada olduğuna dair değerlendirmeler ve geleceğe ışık tutabilecek sözlü yönlendirmeler piyasanın odaklanacağı kısım olacak. Örneğin, çıktı açığı tahminini izlemek fayda yaratabilir. Öte yandan ekim ayı enflasyonuna dair TCMB’nin kendi hesaplamaları ve beklentileri de satır aralarında aranacak bir diğer mesaj olacak. Mevcutta yaşanan Türk lirası varlıkların fiyatlamasında kısmen sakinleme göstermesi düşünülen enflasyon beklentisinin de etkili olduğunu söylemek mümkün. Bu nedenle yerel varlık fiyatlamalarının kısa vadeli seyri de söz konusu mesajlardan etkilenebilir."

"Yapılan revizyonların gerekçe ve büyüklüğü yakından izlenecek"

Gedik Yatırım Ekonomisti Erol Gürcan ise yılın son enflasyon raporunda, çok yüksek ihtimalle TCMB'nin enflasyon tahminlerinin YEP'teki tahminlere benzer seviyelere çekileceğini ifade etti.

Yapılan revizyonların gerekçe ve büyüklüğünün de yakından izleneceğini vurgulayan Gürcan, "Özellikle, 2018 sonu tahminlerinin YEP ile ne kadar yakın olduğu piyasanın öncelikli izleyeceği başlıklar arasında olacak." dedi.

Gürcan, TCMB'nin fiyat istikrarını koruma yönündeki kararlı duruşunu koruyacağı ve gerekli adımların ihtiyaç duyulması halinde atılmaya devam edeceği yönündeki mesajlarında değişiklik beklemediklerini aktararak, şöyle devam etti:

"Bununla birlikte, özellikle kısa vadede TCMB'nin gerçekleştirdiği güçlü sıkılaştırma ile Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı’nın enflasyon tarafına nasıl bir katkı sağlamasının beklendiği, program kapsamında yapılan çağrının yıl sonuna kadar olan dönemi kapsadığı göz önüne alınarak 2019 itibarıyla enflasyonda yeni bir yükseliş görülüp görülmeyeceği ve bu kapsamda herhangi ek bir adım gözlenip gözlenmeyeceği, fiyat istikrarı doğrultusunda atılan sıkılaştırıcı adımların iktisadi faaliyet üzerinde oluşturacağı olası olumsuz etkilerin boyutu gibi sorulara da yanıt aranacağı söylenebilir."