Ekonomi
27 Tem 2015 11:11 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:59

Maliye Bakanı Şimşek'ten kritik açıklama!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek CHP ile yapılan koalisyon görüşmelerinin asgari ücret bölümünü de kapsayacak ekonomi bölümüyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu

Maliye Bakanı Şimşek'ten kritik açıklama!
Maliye Bakan'ı Mehmet Şimşek özel bir televizyon kanalında çok önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek CHP ile yapılan koalisyon görüşmelerinin asgari ücret bölümünü de kapsayacak ekonomi bölümüyle ilgili olarak, “Benim görebildiğim kadarıyla ekonomi başlığı en son müzakere başlığı henüz bir müzakere yapılmadı.
Konu başlıklarına bu hafta geçilecekmiş. Ekonomiye vakıf arkadaşlar var heyette. Onlar da bizim duruşumuzu iyi biliyorlar. Yani bu aşamada benim herhangi bir yorum yapmam doğru olmaz. CHP vaatleriyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Seçim döneminde söylenen söylendi” diye konuştu. 1.500 TL asgari ücret CHP’nin seçim vaatleri arasındaydı.
İşte Şimşek’in açıklamaları:
Beklentiler bir başka bahara kaldı. Genel anlamda baktığımız zaman ekononmide büyümede zayıflama devam etti. Kredi hacmine baktığımız zaman bir yavaşlama var. Öncü göstergelere baktığımız zaman bir göreceli olarak zayıflama devam etti.
- Bu Türkiye için arzulanan bir senaryo değildi. Bu belirsizliğin devam etmiş olması son gelişmeler de olumlu yansımayacaktır. Piyasalara ekonomiye yansıması olacak diye terör örgütlerinin operasyon yapmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin son dönemdeki duruşu sağlıklı bir duruştur. Toplumda kutuplaşmayı azaltmamız lazım. Şiddete ve teröre ödün vermemiz lazım alan açmamamız lazım.
- Bizim arkadaşlar şu anda samimi olarak kalıcı uzun vadeli reform yapabilecek istikrarı sağlayabilecek Türkiye’yi ileri taşıyacak bir hükümet çalışmasındadar. Yüzde 50 diye bu ihtimali ifade ettiler ama. Bizim arzumuz güçlü bir hükümetin kurulması. Ve bu hakikatten de görüşmelere samimiyete yansıyor. Karşımızda müzakere edebileceğimiz çok fazla bir ortak yok. Partilerden bir tanesi ben bu oyunu oynamak istemiyorum diyor. Bir diğeri de seçim öncesi katı bir tutum içine girdiler terörle organik bağının… Müzakereyi imkansız hale getiriyor.
- Geriye ana muhalefet partisi kalıyor. Muhtemelen müzakereler bir miktar daha yoğunlaşacak. Ana başlıklara geçilecek. Ümit ederiz ki Türkiye’nin önünü açacak bir hükümet kurulur. Seçim öncesi açıkladığımız bir reform programı olacak. Gerçekçi olarak görelim bunları. 90’lı yılların koalisyon dönemi iyimser olmayı zorlaştırıyor.
- Benim görebildiğim kadarıyla ekonomi başlığı en son müzakere başlığı henüz bir müzakere yapılmadı. Konu başlıklarına bu hafta geçilecekmiş. Ekonomiye vakıf arkadaşlar var heyette. Onlar da bizim duruşumuzu iyi biliyorlar. Yani bu aşamada benim herhangi bir yorum yapmam doğru olmaz. Müzakereleri görmem lazım. Zaman zaman yapılamayacak şeyler söylenir seçim öncesinde. AK Parti olarak biz bundan imtina ettik. Ne milleti kandıran ne kandırılan oluruz.
- Zaten bütçe performansına yansıdı. Yılın ilk yarısında genel seçime rağmen bütçe fazla verdi.
Popülizme karşı duruşum ilkeli bir duruştur. Önümüzdeki dönemde en büyük risklerden biri siyasi popülizmdir.
Çok sayıda yasa teklifi verilmiş durumda. Popülizme karşı duruşum ilkeli bir duruştur. Önümüzdeki dönemde en büyük risklerden biri siyasi popülizmdir.
- Bütün vergi sistemini aslında elden geçirdik. Gelir ve Kurumlar Vergisi'ni yeniden yazdık. Şimdi 1960'dan beri doğru düzgün el atılmamış alana el attık. Vergi Usul Kanunu... Çok kapsamlı bir çalışma ilk taslak hazır. Kayıtdışılıkla mücadele anlamında, sistemin basitleştirilmesi anlamında ben bu çalışmayı önemsiyorum. Önümüzde bir tek Maliye Bakanlığı olarak konuşuyorum Kamu İhale Kanunu kaldı. Bu konuda da çalışmalarımız ileri aşamada. Şu anda Türkiye'de bir hükümet var reform çalışmaları devam ediyor.
- Bugün bütçenin yüzde 29.7'si neredeyse memur maaşlarına gidiyor. Bu ülkenin imkanları sınırlı ihtiyaçlar sınırsız. İmkanları değerlendiririz elimizden gelenin en iyisini yaparız. Açık konuşayım yoktan var etmek Allah'a mahsustur. Bu ülke olmayan bir imkanı dağıtmaya kalkarsa bu ülkenin çocukları borçlanır. Eninde sonunda hepimiz bizler çocuklarımız öderiz. Oturup ülke bütçe imkanlarıyla denge oluşturmamız lazım. Onları enflasyona ezdirmedik. Tartışmalı olan 2014 yılı da buna dahildir.