Röportaj
11 Ağu 2014 12:40 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:39

Lüksü ucuza yaşatan projeler!

Güneşli'de G Plus projesini geliştirerek fabrika dönüşümüne önderlik yapan Mar Yapı, yeni projeleri ile sektöre değer katmaya devam ediyor.

Lüksü ucuza yaşatan projeler!
Koç Grubu’na ait Divan markasıyla işbirliği yaparak namını büyüten Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök ile slogan haline gelen “G” ve sektöre dair ne var ne yoksa emlakeki.com olarak keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…

Mar Yapı aslında kuyumculuktan gelen bir ailenin firması… 
Doğru.12 yaşımdan beri ben Kapalıçarşıda’yım. Kuyumculuk baba mesleği. 1983’te rahmetli Özal zamanında ithalat rejimi açıldıktan sonra bu işi sanayiye. Elbise dar gelmeye başladı. Yenibosna’ya Güneşli bölgesinetaşındık. Biz arada sırada inşaat sektöründe vardık ama profesyonelce yoktuk.İlk Avrupa Konutları, Süleyman Çetinsaya ile birlikte, Süleyman abi ile birlikte ilk biz başlattık. Sonra profesyonelce ayrıldık ama hala görüşürüz kendisiyle. Sevgimiz aynıdır.



Nasıl doğdu Mar Yapı?
2003-2004 yıllarında bir enerji sektörü maceramız da var. Hidro elektrik santralleri yaptık. Biri Kahramanmaraş’ta diğer Adana’da, Huru’da Osmaniye’de. Onları bitirdik sonra arayış içerisindeydik. Arkadaşım benim ortağım da aynı zamanda inşaat yüksek mühendisi, ‘İnşaat yapalım’ dedi. Amaç müteahhitlik değil farklı projeler yapmaktı ve oldu da. İlk Güneşli’de 2005 sonunda şirketi kurduk ve hemen bir arazi aldık. 18 dönüm , 307 konut. Güneşli Konutları’nı yaptık. Projeleri yaparken ‘Ben yaşayacakmışım’ gibi empati kuruyoruz.

Kentsel dönüşüme bakışınız nasıl?
Kentsel dönüşüm devlet eliyle yapılmalı. Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin yapmış olduğu çok doğru. Kendisi vatandaş ile anlaşıyor sonra firmaya veriyor. Biz mesela Gopaş yani Gaziosmanpaşa Belediyesi bize orada bir yer tahsis ettiler. Şimdi kendileri uğraşıyor. Bir sanayi var. Onlarla anlaşacak ve biz onlara inşaatı yapacağız tabi haklarını vereceğiz. Aşağı yukarı 40 dönüm civarında bir arazi. Ama daha çok uzun bir süreç olacak orada.

Bodrum’dan 3 arsa aldığınızdan bahsetmiştiniz. Orada durum nedir?
M.Ö: İklimden dolayı artık Bodurm’unr 12 ay yaşanılacak bir şehir olduğuna inanıyorum. Bir arsamıza ruhsat aldık. Yalıkavak’takine de inşaat yasağı haline bağlı Ekim’de inşallah. Diğeri Kızılburun’da. Son olarak da Boğaziçi Köyü’nde bir yerimiz var. Yine otel hizmeti olan bir proje olacak.

Yeni yatırmlar olacak mı?
Biz spontane çalışıyoruz. Mesela, G Plus projesi için fitness ve B Spa diye kendi markamızı ortaya çıkardık.
Artık fikirler değişiyor. Yani vatandaş Etiler’de 4 milyon dolara bir daire alamaz aynı lüksü Güneşli’de çok daha ucuza yaşıyorsa. Yani x bir projede dünyanın en ünlü tasarımcılarından birinin yaptığı yerde 8 bin beşyüz dolar, 9 bin dolar metrekaresine veriyorsunuz ama daha iyi bir tasarımcı Güneşli’de biz insanlara bunu yaşatabiliyoruz.  İnsanlara değer vermektir bu.

Peki yeni projeler…
İleride çok güzel projelerimiz var. Türkiye’de bir ilk olacak. Dünyaca ünlü bir tasarımcı ile çalışıyoruz. İstanbul Güneşli’de. Aşağı yukarı 700 bin konutluk bir proje ama muhteşem bir proje. Çok orijinal bir tasarım.

Başarınızın sırrı nedir?
Boş vakitlerimde çocuklarıma vakit ayırıyorum. Üç tane çocuğum var. Öncelikle onlar yani ailem. Sonra da sıfır ego ve pozitif enerji… Bizim şirkette patron yoktur. Enerjiye inanan bir insanım ben. Enerjiniz tutmazsa başarı da olmaz.


Biz sauna yaparken herkes bize güldü
Projelerine ‘Ben ne beklerim?’ diyerek başladıklarını belirten Münir Özkök, 2000’li yılların başında birçok kesimin dikkatini çektiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Ben bir alsam, basket sahası, voleybol, tenis sahası, bir açık-kapalı yüzme havuzu, fitness salonu isterim… Bir masajım olsun, saunam olsun yani sürdürülebilir bir proje olsun. Biz bunları planladık. Hayata geçirdik. Herkes bize güldü. ‘Güneşli’nin ortasında bu olur mu’ diye. 2008 yılında hiç unutmuyorum aşağı yukarı 6-7 aylık bir süre içerisinde hepsi satıldı. Onun arkasından G Plus devreye girdi. G Plus’ta da başka bir konsept düşündük. ‘1+1 rezidans yapalım Şehir dışından gelenler otelde kalacağına burada kalsın’ diye dünyadan örnekler alarak bir proje çizdik. Bu Amerika’da var. Biz bunu buraya adapte ettik.”


Türkiye’ye ilkler ‘G’ ve Divan’la geldi
Münir Özkök
otel konseptli rezidansların dünyada çok revaçta olduğunu söyledi ve ekledi:  “Manhattan’da eviniz var diyelim. Konsiyeri var, otel gibi oda görevlisi, yemek sistemi... Bu yapı bizde de olmalıydı. Araştırmadım ancak 2006’da bu konsepti ilk biz yaptık sanırım. Bir gecede 270 dairenin 100 tanesini sattık. Bu ilk kule içindi. İkinci kule için de değişik bir iş yapmayı planladık. ‘Full ankastresini verelim. İnsanlar uğraşmasın, ona göre dizayn edelim’ şeklindeydi bu da. Divan Otel ile anlaştık.  Böylece Koç Grubu ilk kez Divan Rezidans’ı bizle beraber yaptı. 140 odalı rezidans formatlı bir otel. Konsiyer hizmetlerini Divan Otel karşılayacak.

Okul yapmaktan daha önemlisi mağdur mutlu etmektir
Gebze Bayramoğlu’nda yapımı süren G Marin projesine de değinen Münir Özkök dah önce Bayramoğlu’na hiç gitmediğini belirterek o bölgede yaşadıkları sıkıntıyı anlatması için sözü Mar Yapı İş Geliştirme Müdürü Robert Varon’a devretti. Varon süreci şöyle anlattı: “Bayramoğlu senelerdir aslında belki biraz olsa unutulsada İstanbul’un en güzel sayfiye yerlerinden bir tanesi. TMSF’nin elinde olan çok ciddi bir 380 dönümlük bir arazi ve hemen yanında yarım kalmış bir proje bulduk. 2005 senesinde başlamış. 2007-2008 senesinde inşaat durmuş ve biz 2013 yılına gelmişiz ve mağdurların oluştuğu çok güzel 35 bin metrekare üzerinde bir site ama hem yarım kalmış hem de insanlar var sıkıntı çeken. Aslında ciddi genişleyen sanayi bölgesi ve ikna ettik Münir beyleri
Yaklaşık 57 tane aile vardı tapusunu almış ve senelerdir bekleyen. 

Onun dışında ne yazıkki durumu daha vahim başka insanlar vardı. Onlar da 39 tane kişi paralarını ödemişler ama tapularını alamamışlar. Hiçbir hukuki hakları da yok. Biz bunlarla teker teker oturduk. Önce tapusu olanlarla oturduk. Onlardan sadece destek istedik. Ancak yılların getirdiği bir güvensizlik var. Metrekaresi bin 800 bandını gördük o süreçte. Tapusu olmayanlarla da görüşmeye başladık. Bunu en azından bir sosyal sorumluluk olarak düşünebiliriz. 

‘Zararınıza ortak oluyoruz’ dedik bin 500 lira metrekare fiyatı verdik. Daha önce verdikleri paranın yüzde 50’sini bize ödenmiş kabul ettik. Böyle bir sosyal sorumluluğu hayata geçirdik. O projenin enerjisi değişti. Tabi bu dönem Divan’la görüşmelere başladık ve çok farklı bir resim çıktı ortaya. Sonrasında Koç Holding’ten, özellikle Arçelik, Ford Otosan çok ciddi bir dönüş aldık. 1. Etap’ta insanlar yavaş yavaş oturmaya başladı.” 

Şirket olarak sosyal sorumluluğu çok önemsediklerine değinen Münir Özkök, “Mesela Münir Özkök İlköğretim Okulu tamamsa bile, mağdur insana yardım etmek daha değerl, benim için.” diye konuştu. Özkök şöyle devam etti: “Hakikaten her gittiğimde dualar alıyorum. Golden Age dedikleri belirli yaş üzerine hizmet veren, 35 dönüm üzerine içinde sineması olan, hemşiresi doktoru olan böyle bir tesis de yapacağım. Yani yaşlıların tatil köyü gibi bir şey yapmaya niyetindeyim.

Güneşli’de doğduk G markası olduk
G Plus, G Marin darken hemen hemen tüm projelerinde ‘G’ harfini kullanarak markalaşan Mar Ypaı Başkanı Özkök, G serüveninin de şöyle anlattı: “Güneşli’den doğdu ve kaldı. Uğurumuz oldu. Mesela G Bodrum olacak ileride.

Şu anda başka projeler var, IT projeleri filan. Doğru zaman, doğru yer, insan olduğu zaman o projeye girerim. Mesela Tri G… şöyle bir şey söyleyeyim, yabancı bir otel grubu ile belli bir aşamaya getirdik. Ağustos’un ortasına kadar sözleşmeleri imzalamış oluruz. Yatırım yani biz işletmeci olarak değil kendisi ilk defa grubun içinde para getirip ortak oluyor bizimle. Çok büyük bir otel bu. Aşağı yukarı bu grubun 152 tane oteli var.