Konut Haberleri
06 Ağu 2014 09:53 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:38

Lüksü ucuza yaşatan projeler!

Vatandaşın fikrinin artık değiştiğini söyleyen Mar Yapı patronu Münir Özkök, lüks bir semtte pahalı ev yerine ucuz, kaliteli ve donatılı dairelerin tercih edildiğini belirtti ve ekledi: Bunu da biz vatandaşımıza fazlasıyla veriyoruz

Lüksü ucuza yaşatan projeler!
Güneşli’de fabrika dönüşümüne öncülük ederek bölgenin ikon binası G Plus’ını geliştiren Mar Yapı, yeni projeleri ile sektöre değer katmaya devam ediyor. Koç Grubu’na ait Divan markasıyla işbirliği yaparak ismini büyüten Mar Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök ile slogan haline gelen “G” ve sektöre dair emlakeki.com olarak keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…
- Kökeniniz kuyumculuk galiba...
Kuyumculuk baba mesleği. Biz arada sırada inşaat sektöründe vardık ama profesyonelce yoktuk. Avrupa Konutları’nı, Süleyman Çetinsaya ile birlikte ilk biz başlattık. Sonra profesyonelce ayrıldık ama hala görüşürüz kendisiyle.
- Peki kentsel dönüşüme bakışınız?
Kentsel dönüşüm devlet eliyle yapılmalı. Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin yapmış olduğu çok doğru. Kendisi vatandaş ile anlaşıyor sonra firmaya veriyor.  GOPAŞ bize de orada bir yer tahsis etti.  Aşağı yukarı 40 dönüm civarında bir arazi.
-  Bodrum’da 3 arsa var.  Orada durum nedir?
Bir arsamıza ruhsat aldık. Yalıkavak’taki arsaya da ruhsatı inşaat yasağı biterse Ekim’de alırız. Kızılburun’da ve Boğaziçi Köyü’nde de bir yerimiz var. Yine otel hizmeti olan bir projeler olacak.
-  Projelerinizi diğerlerinden ayıran
özellikler nelerdir?
Artık fikirler değişiyor. Vatandaş Güneşli’de aynı lüksü çok daha ucuza yaşadığı için, Etiler’den 4 milyon dolara bir daire almaz. Dünyanın en ünlü tasarımcılarından birinin yaptığı evin metrekaresine  9 bin dolar veriyorsunuz ama daha iyi bir  tasarımcı ile Güneşli’de biz aynı lüksü yaşatabiliyoruz.  İnsana değer vermektir bu. 

Güneşli’de doğduk G markası olduk

G PLUS
, G Marin derken hemen hemen tüm projelerinde ‘G’ harfini kullanarak markalaşan Özkök, G serüvenini de şöyle anlattı: “Güneşli’den doğdu ve kaldı. Uğurumuz oldu. Şu anda IT gibi başka projeler de var. Doğru zaman, doğru yer, insan olduğu zaman o projeye girerim. Mesela Tri G… Yabancı bir otel grubu ile belli bir aşamaya getirdik. Ağustos’un ortasına kadar sözleşmeleri imzalamış oluruz. Yatırımcı yani işletmeci olarak değil kendisi ilk defa para getirip ortak oluyor bizimle.“ Başarısının sırrını ailesine ve egosuzluğuna bağlayan Özkök, “Üç tane çocuğum var. Öncelikle onlar yani ailem. Sonra da sıfır ego ve pozitif enerji… Bizim şirkette patron yoktur. Enerjiye inanan bir insanım. Enerjiniz tutmazsa başarı da olmaz. “

Biz siteye sauna yaparken herkes bize gülüyordu

PROJELERİNE ‘Ben ne beklerim?’ diyerek başladıklarını belirten Münir Özkök, 2000’li yılların başında birçok kesimin dikkatini çektiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Ben bir daire alsam, masajım olsun, saunam olsun isterim. Bunları hayata geçirdik. Herkes bize ‘Güneşli’nin ortasında bu olur mu’ diye güldü. Ama şimdi tüm projelerde fitness salonu da sauna da var. Sonra G Plus devreye girdi. G Plus’ta da başka bir konsept düşündük. ‘1+1 rezidans yapalım. Şehir dışından gelenler otelde kalacağına burada kalsın’ dedik. Bu Amerika’da var. Bunu adapte ettik. İleride çok güzel projelerimiz olacak. Türkiye’de bir ilki gerçekleştireceğiz. Dünyaca ünlü bir tasarımcı ile çalışıyoruz. Aşağı yukarı 700 veya bin konutluk muhteşem bir proje. İstanbul Güneşli’de çok orijinal bir tasarım olacak.“

Okul yapmaktan önemlidir mağdur güldürmek

GEBZE Bayramoğlu’da yapımı süren G Marin projesine de değinen Münir Özkök, daha önce Bay-  ramoğlu’na hiç gitmediğini belirterek, o bölgede yaşadıkları sıkıntıyı anlatması için sözü Mar Yapı İş Geliştirme Müdürü Robert Varon’a devretti. Varon süreci şöyle anlattı: “TMSF’nin elinde olan 380 dönümlük bir arazi ve hemen yanında yarım kalmış bir proje bulduk. 2005 senesinde başlamış. 2007-2008 senesinde inşaat durmuş ve biz 2013 yılında gelmişiz. Mağdurların oluştuğu ancak çok güzel 35 bin metrekare üzerinde bir siteydi. Tapusunu almış ve bekleyen yaklaşık 57 aile vardı. 39 kişi de paralarını ödemiş ancak tapularını alamamışlar. Firma iflas edip bırakmış ve bu insanlar ortada kalmış. Önce tapuyu alanlarla anlaştık. Onlardan sadece destek istedik. Metrekaresi bin 800 bandını gördük o süreçte. Tapusu olmayanlarla da görüşmeye başladık. ‘Zararınıza ortak oluyoruz’ dedik ve bin 500 lira metrekare fiyatı verdik. Daha önce verdikleri paranın yüzde 50’sini bize ödenmiş kabul ettik. Böyle bir sosyal sorumluluğu hayata geçirdik. O süreçte Divan’la da görüşmelere başladık ve çok farklı bir resim çıktı ortaya. 1. Etap’ta oturumlar başladı.” Münir Özkök ise, “Mesela Münir Özkök İlköğretim Okulu yapılsa bile, mağdur insana yardım etmek daha değerli benim için” diye konuştu. Özkök şöyle devam etti: “Oraya her gittiğimde dualar alıyorum. İleride ayrıca, belirli yaş üzerine hizmet veren, içinde sineması, hemşiresi, doktoru olan bir tatil köyü de yapacağım.“

Türkiye’ye ilkler ‘G’ ve Divan’la geldi

MÜNİR Özkök, otel konseptli rezidansların dünyada çok revaçta olduğunu söyledi ve ekledi: “Manhattan’da bir eviniz varsa konsiyeri, oda görevlisi, yemek sistemi de var demektir... Bu yapı bizde de olmalıydı. Araştırmadım ancak 2006’da bu konsepti ilk biz yaptık sanırım. Bir gecede 270 dairenin 100 tanesini sattık. Bu ilk kule içindi. İkinci kule için de değişik bir iş yapmayı planladık. ‘Full ankastresini verelim. İnsanlar uğraşmasın’ şeklindeydi bu da. Divan Otel ile anlaştık.  Böylece Koç Grubu ilk kez Divan Rezidans’ı bizle beraber yaptı. 140 odalı rezidans formatlı bir otel. Konsiyer hizmetlerini Divan Otel karşılayacak.“