Konut Haberleri
23 Eyl 2016 07:42 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:40

Kredi kartına 72 ay vadede faiz ne kadar olacak?

Başbakan Yıldırım’ın açıkladığı bankacılık paketinde tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarının 72 ay vadeyle yapılandırılması imkanı, tüketicileri heyecanlandırdı. Ancak bankacılık uzmanları yapılandırmada oluşacak faiz oranı endişelendirdi...

Kredi kartına 72 ay vadede faiz ne kadar olacak?
Başbakan Binali Yıldırım’ın büyümeyi destekleyici önlemler kapsamında açıkladığı taksit sayısı ve vadelerin uzatılmasına yönelik yeni bankacılık düzenlemeleri, özellikle kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının yapılandırılması konusunda tüketicileri heyecanlandırdı. Çünkü yeni düzenlemelere göre mevcut kredi kartı ve tüketici kredisi bakiyelerini ödemekte zorlanan tüketiciler borçlarını bir defaya mahsus 72 ay yani 6 yıl gibi uzun bir vadeye yayarak ödeyebilecek. Mevcut durumda tüketici kredilerinin yapılandırmasında vade en fazla 3 yıl iken, kredi kartlarında vade tüketicinin bankayla yaptığı anlaşmaya bağlı olsa da bunda da vadeler genelde 3 yıl kadar uzuyor. Temmuz 2016 itibariyle 420 milyar TL hacmi aşan 26.4 milyon bireysel kredi borçlusunu ilgilendiren yeni düzenleme ile tüketici borçlarını uzun vadeye yayarak ödeme rahatlığına kavuşacak.

Ancak uzmanlar 72 ay vadeye ulaşan borç yapılandırmasında faiz oranının ve oluşacak toplam maliyetin önemli olduğuna dikkat çekiyor. Dolayısıyla gözler faiz oranları, düzenlemelerin kimi ve hangi borçları kapsayacağı gibi uygulamaya yönelik detayları açıklayacak olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) çevrildi. BDDK’nın düzenlemelere ilişkin detayları yeni bir yönetmelikle birkaç gün içinde açıklamasını bekleyen bankacılık temsilcileri tüketicileri özellikle yapılandırmaya gittiklerinde faiz oranına dikkat etmeleri konusunda uyarıyor. Çünkü tüketici kredilerinde en fazla 36 ay ve kredi kartlarında ise daha da kısa vadeler söz konusu iken, şimdi vade birden bire iki kat artıyor ve bunun da mutlaka bir maliyeti olacak. Bankacılık uzmanları özellikle kredi kartı borç yapılandırmasında faiz oranlarının daha düşük olan tüketici kredisi faiz oranı seviyelerine düşebileceğini belirtiyor.

Uzmanlar yapılandırmalarda bankaların dosya masrafı gibi ücret ve komisyonları almayacağını dolayısıyla tüketici için avantajların olacağını kaydediyor. BDDK düzenlemesinin detayları açıklandıktan sonra yeni imkanlardan yararlanmak isteyen tüketicilerin mevcut koşullardaki ödeme ile yeni düzenlemeye göre yapılacak ödemeyi sadece aylık taksit olarak değil toplam maliyet açısından da karşılaştırmaları gerektiğini vurgulayan uzmanlar, işlemler sırasında bu hesabın mutlaka yapılması uyarısında bulunuyor.

Borç yapılandırmasında vadenin 6 yıla kadar uzayıp, tüketicinin ‘bu borç öde öde bitmez’ duygusuna kapılmasının gelecek endişesini artırabileceğine dikkat çeken bankacılar,  düzenlemelerin büyümeye, borçlarını ödeyip, ihtiyaçlarını gidermesi açısından tüketiciye ve bankalara genelde olumlu etki edeceği düşünülüyor. Ancak özellikle asgari ücretlilerin yararlanacağı kredi kartı limitlerinin artırılmasına yönelik adımın, düşük gelirlilerin gelirinden fazla borçlanma riski barındırdığının altı çiziliyor.

KAMUOYUNDA bir süredir büyümeyi desteklemek için kredi kartına taksit sayısının artırılacağı gibi beklentiler hakimdi. Ancak açıklanan pakette borçların yapılandırılması ve limitlerin artırılmasına ilişkin düzenlemeler ağırlıkta. Bu da büyümedeki yavaşlamanın düşünülenden derin olduğunu gösterdiği söyleyen bankacıların yorumu şöyle: “Hazırlanan paket genelde büyümeyi desteklerken aynı zamanda tüketicinin borcunu daha rahat ödemesi ve böylece halen devam eden ihtiyaçlarını da artan kredi limiti ile karşılayabilmesi hedefleniyor. Bankalar da düşünülmüş, yapılandırmalara yönelik düzenlemede ek karşılık maliyetleri getirilmeyerek bankaların maliyetlerinin düşürülmesi ve kredi iştahını korumasının sağlanması amaçlanmış.” 

DÜZENLE-MELERDE kalkınma ve yatırım bankaları ile katılım bankalarının finansal kiralama (Leasing) işlemlerinin kredi teminat oranı uygulamasından istisna tutularak söz konusu oran bu tip işlemler için yüzde 100 olarak belirlendi. Bu karar yatırımın desteklenmesine dönük bir adım olarak görüldü. Pakette ayrıca konut kredilerinde de tüketicinin ödeyeceği peşinat evin değerinin yüzde 25’inden yüzde 20’ye düşürülüyor. Bu da tüketicinin borçlanarak da olsa uzun vadeli bir yatırım olarak görülen konut alımı destekleniyor.

Uygulamaya yönelik bankacıların beklentileri özetle şöyle:tTakibe düşmüş borçlar ile mevcut kredi kartlarının ve tüketici kredilerinin bakiyelerinin tüketicinin talep etmesi halinde ve bir defaya mahsus olmak üzere yapılandırılmasında vade 72 aya uzatıldı. Yapılandırmada bankalara ek bir karşılık maliyeti getirilmiyor. Böylece bankaların yükümlülük seviyeleri korunurken, kredi iştahının artması hedefleniyor.

Yapılandırmaya giden tüketicinin kredi kartı eğer daha önce kullanıma kapatılmamışsa açık kalmaya devam eder. Borç ödendikçe kartın kullanılabilir limiti artar. tKredi kartı borç yapılandırmasında faiz oranları tüketici kredilerinin faiz oranları seviyelerinde olur. Bu da tüketicinin kredi kartı borcu için bir nevi 6 yıllık tüketici kredisi kullanması anlamına geliyor. Tüketici kredilerinde de bankayla tüketici benzer seviyeler üzerinde anlaşır. 

Borç yapılandırmasından yararlanmak için düzenlemelerin bir yıl gibi anlamlı bir sürede başvurma imkanı getirmesi beklenebilir.

Tüketici kredisinde vadenin 36 aydan 48 aya çıkarılması özellikle kredi talebinin artmasında etkili olur. Çünkü uzayan vade taksit miktarını düşürerek tüketicinin ödeme gücünü rahatlatıyor.

Taksit sayısının 9’dan 12’ye çıkmasının sınırlı da olsa olumlu etkisi olur. Burada cari açığın daha da artırılmaması için cep telefonu, bilgisayar gibi ithal elektronik ürünlerde taksit sayısının düşürülmesi dikkat çekici. 

Kredi kartı limitlerine yönelik düzenleme çok önemli. Çünkü şu anda ilk defa kredi kartı alanların limiti gelirlerinin 2 katı ile sınırlı. Şimdi limit gelirin 4 katına çıkarıldı.

Bu da özellikle asgari ücretlilerin kredi kartı limitinin 2 bin 500- 2 bin 600 TL’lerden 5 bin 200 TL’ye çıkması yani bir anda 2 bin 700 TL gibi yeni bir harcama alanı yaratılması anlamına geliyor.

Bu elbette ihtiyaçların giderilmesi yani tüketimin artması açısından önemli bir hareketlilik getirir. Ama düşük gelirli kesimin gelirinden fazla borçlanması gibi bir riski de barındırıyor.

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, kart düzenlemesine ilişkin NTV’de değerlendirmeler yaptı. Tüketici kredilerindeki artışın reel olarak ekside olduğunu kaydeden Şimşek özetle şunları söyledi:

“Kredi kartı düzenlemesinde ithalatı artıracak noktalarda bir esnekliğe gidilmedi. Daha çok içeride üretilen iç talebi destekleyecek nitelikte bir çerçeve çizilmeye çalışıldı. Cep telefonu ithal ürün olduğu için kapsam dışı kaldı. Market alışverişinde de taksiti doğru bulmuyoruz. Düzenlemeler kısmi de olsa büyümeyi olumlu etkiler, cari açığa ve enflasyona etki sınırlı olur. Önümüzdeki dönemde büyümeyi canlı tutmak esastır. Ama cari açık ve enflasyon tarafında sıkıntı yaşanması durumunda önlemler tekrar gözden geçirilebilir. Bütçe performansı güçlü, siyasi ve ekonomik olarak bu kadar zor şartlarda mali disiplinin korunuyor olması önemli bir kazanımdır. 1 Ekim’den itibaren tekrar yeni reform seferberliği başlatacağız. Dışarıya da siyasi iktidar ve reformlara odaklanın diyeceğiz. Moody’s bile Türkiye için büyük şokun etkisinin artık geride kaldığını söyledi bu çok önemli.”
ETİKETLER
#kredi kartı #faiz