Güncel
22 Haz 2019 16:29 Son Güncelleme: 22 Haz 2019 16:37

Kişiye özel imar düzenlemesine 'dur' denilecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çarpık kentleşmeye bir kez daha ‘dur’ dedi. İlk neşter kişiye özel düzenleme anlamına gelen parsel bazlı dönüşüme atılacak

Kişiye özel imar düzenlemesine 'dur' denilecek

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehirlerin yeteri kadar betona boğulduğuna dikkat çekerek kentsel dönüşümün yol haritasını yeniden çizdi. Biz de bu hafta emlak sayfasında bu vizyonla çizilen yeni haritadaki dönüşümün satır aralarını okumaya çalıştık. Aldığımız ilk mesaj bundan sonra hem yatay mimari yoluyla hem park, bahçe, yeşil alan gibi çalışmalarla şehirlerin renginin yeşile döneceği.

PARSEL DEĞİL ADA BAZ ALINACAK

Görünen o ki yeni haritada en keskin neşter parsel bazlı dönüşüme atılacak. Yenilenmeyi vizyoner bakış açısından çok uzak, yık ve yeniden yap anlayışıyla gerçekleştiren müteahhitler ve buna izin veren belediye başkanları yeni dönemde bunu yapamayacak. Çünkü Başkan Erdoğan, artık kişiye özel düzenleme anlamına gelen parsel bazlı değil ada bazlı imar anlayışının her yerde yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor. Bunun takipçisi olacağının da sinyallerini her platformda veriyor.

MAHALLE KÜLTÜRÜ DAHA ÇOK ÖNE ÇIKAR

Yeni anlayışta komşuluk ilişkileri de yeniden canlanacak. Bu konuyla ilgili de somut adımlar atılmış durumda. Komşuların birbirini tanıdığı selamlaştığı mahalle bazında dönüşüm için TOKİ devreye girecek. Bundan sonra yapılacak yeni projelerde konut alıcısı duvarlarla örülü bir yaşamdan çıkacak. TOKİ, içinde dükkanların, kafelerin, dinlenme alanlarının, park ve ibadet alanlarının olduğu az katlı yatay bir mimaride konutlar yapacak.

ŞEHİR PLANCILARI DEVREYE GİRECEK

2023’e yeni dönem belediyecilik anlayışıyla yürümek gerektiğini belirten Başkan Erdoğan’ın şehircilik vizyonunda şehir plancılarının da önemi ortaya çıkacak gibi görünüyor. Çünkü, yeni dönem belediyecilikte bütüncül yaklaşım öne çıkıyor. Bütüncül yaklaşım akıllı ve çevreci tüm unsurların bir arada düşünülüp planlanmasını gerektiriyor. Üstelik tek başına bu da yeterli değil. Planlı şehirleşmede yeniden kurgulanan akıllı ve çevreci şehirlerin içinde yaşayanların da mutlu, huzurlu ve güven içinde olmalarının sağlanması gerekiyor. Sözün özü, belediyecilikte mimaride çok farklı bir süreci yakalamak istiyorsak, yapılaşmayı nasıl yapacağımızın üzerinde durmak ve şehir plancılarıyla çalışmak da kaçınılmaz oluyor.