Sektörel
16 Oca 2013 19:59 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:15

İzmir’de pahalı konutla ucuz konut arasında 5 kat fark var!

Gelişen Kentler Zirvesi’nde,konuşan Melih Şimşek: “İzmir’de en pahalı konut ile en ucuz konut arasında 5 kat fark var. Dolayısıyla İzmir’in her yerine yatırım yapabilirsiniz.

İzmir’de pahalı konutla ucuz konut arasında 5 kat fark var!

GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) tarafından düzenlenen ve Akşan Yapı’nın sponsorlar arasında yer aldığı Gelişen Kentler Zirvesi’nde, ‘Yatırımcı Gözüyle Gelişen Kentler: İzmir’ panelinde konuşmacı olan Akşan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şimşek, İzmir’in taşıdığı ekonomik potansiyeli ve İzmir’e yatırım yapma sebeplerini anlattı.

Melih Şimşek: “İzmir’de en pahalı konut ile en ucuz konut arasında 5 kat fark var, dolayısıyla İzmir’in her yerine yatırım yapabilirsiniz. Diğer taraftan İzmir’in nüfusu 2025 yılına kadar her yıl ortalama %2,34 oranında artacak bu da beraberinde her yıl yaklaşık 26.000 yeni konut ihtiyacı doğuracaktır” dedi.

Konut satış fiyatlarına bakıldığında İzmir’in İstanbul’dan sonra ikinci yüksek değerde geldiğini vurgulayan Şimşek İzmir’de konut kredisi kullanım potansiyelinin de büyük, sağlam ve güvenli olduğunu belirtti. Müşteri portföyleri hakkında da bilgi veren Şimşek,  İzmir’de yer alan 35. Sokak projesinde konut sahiplerinin % 80’inin İzmir’de yaşarken % 20’lik kesimin ise İstanbul ve Ankara gibi farklı şehirlerden oluştuğunu belirterek yakın gelecekte İstanbul ve Ankara’dan İzmir’e gelen yatırımcı sayısının hızla artacağını öngördüğünü söyledi.

Deprem Riski Yüksek olan İzmir’e Çelik Kuvveti

Melih Şimşek ülkemizde yapılarda çelik kullanım oranlarının da yetersiz olduğunu söylediği konuşmasında şöyle konuştu: “Akşan Yapı olarak deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde yapılarda çelik kullanım oranını sosyal sorumluluk bilinci ile artırmayı hedefliyoruz. Dünyada -özellikle deprem bölgesinde olan ülkelerde- yapılarda çelik kullanım oranları ülkemize göre oldukça yüksek. Bu oran, Japonya ve A.B.D’ de yüzde 70, İngiltere’de yüzde 54, İskandinav ülkelerinde yüzde 40, Almanya ve Fransa’da ise 30’un üzerindeyken,  Türkiye’de ise yüzde 5. Bunun da ancak yüzde 1 kadarı konut yapılarına ait olup diğer bölümü endüstriyel yapılardan oluşmaktadır. İzmir de deprem riski yüksek bölgelerimizden biri ve biz İzmir’e bu konuda faydalı olabilmek için üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz.”

“İzmir’in denizi kız, kızı deniz kokar. Sokakları hem deniz hem kız kokar.”

Konuşmasında “İzmir’in denizi kız, kızı deniz kokar. Sokakları hem deniz hem kız kokar” diyerek Cahit Külebi’den bir alıntı yapan Melih Şimşek, İzmir’i nazlı, naif, güzel, tolerans tanımayan bir genç kıza benzeterek “Biz yatırımcılar bu nazlı, naif genç kıza doğru yaklaşmalıyız ki onu kazanabilelim” dedi.

Sosyal Medyada Çelik Yapılara Yoğun İlgi

Çelik Yapılar oturum sırasında sosyal medyanın en çok merak ettiği konu oldu. Sosyal medya aracılığı ile iletilenler arasında; çelik yapılar ile geleneksel yapılar arasındaki farklar, çelik yapıların ömrü, çelik yapı yapılabilmesi için gerekli şartlar gibi sorular yer aldı.

İzmir, İstanbul’un yükünü alıp ikinci baş aktör olmaya aday

Oturum sonunda çıkan sonuca göre ise İzmir artık İstanbul’un yükünü alıp ikinci bir baş aktör olmaya aday bir şehir olarak tanımlandı. Diğer taraftan İzmir’in, henüz taşıdığı potansiyeli gerçekleştirmemiş ancak çok sağlam dinamikleri olduğu, farklı bölgelerden insanların yaşamak istediği, sağlık ve lojistik gibi farklı sektörlerde de büyümeye açık bir şehir olduğu konusunda görüş birliğine varıldı.