Konut Haberleri
30 Ara 2015 12:03 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:57

İşte doğalgaz faturasını düşürmenin yolları

Havaların soğumasıyla artan doğalgaz faturaları, hemen herkesin en büyğk kabusu. Ancak çözüm kaloriferin derecesini azaltmak değil...

İşte doğalgaz faturasını düşürmenin yolları
Kış soğukları iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü sık sık soğuk hava ve yurdun çeşitli bölgeleri için şiddetli kar uyarısı yapıyor. Bu gelişmeler de akıllara doğalgaz faturalarının ve ısınma masraflarının nasıl düşürülebileceği konusunu getirdi.

İşte yöntem
Ekstrüde polistren (XPS) yalıtım levhası üreticisi sanayici ve işadamlarından oluşan XPS Isı Yalıtım Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, başta doğal gaz olmak üzere ısınma için yapılan harcamaların kısılmasının en kolay yolunun, standartlara uygun malzeme seçimi ile yapılmış doğru ısı yalıtımı uygulamaları olduğunu ifade etti. Geçtiğimiz Eylül ayında Türkiye genelinde 18 ilde 1560 denekle yüz yüze görüşme yöntemiyle bir anket çalışması yaptıklarını hatırlatan Eruslu, “Bu anket sonucunda gördük ki, vatandaş doğal gaz faturasını azaltmanın en etkili yolunu ‘kullanılmayan odadaki kaloriferlerin kapatılması’ ve ‘kaloriferi kısma’ olarak görüyor. Kısaca vatandaşın yüzde 61 gibi ciddi bir oranda tasarruf yöntemiyle ilgili yanılgısı var. Anket çalışmamızda çoklu seçim yapılabildiğinden ikinci seçenek ise yüzde 48 oranında kaloriferin kısılması olarak seçilmiş. Maalesef kaloriferi kısarak sadece üşürüz, tasarruf etmiş olamayız. Isı yalıtımı ve mantolama ise yüzde 41 ile ancak üçüncü sırada kendine yer bulabildi” dedi. Bir konutta enerji harcamalarının yaklaşık yüzde 85’inin ısıtma ve soğutmaya harcandığını belirten Eruslu, ısı yalıtımı yapılmak suretiyle alınacak tedbirlerin, doğalgaz ve elektrik faturalarını düşürecek en etkin yöntem olduğunu, ancak bu gerçeğin kamuoyunda yanlış bilindiğini kaydetti.

Çözüm mantolama
Bu yanılgının sebebinin sobayla ısınılan dönemlerden kalma bir alışkanlık olarak tahmin ettiklerini ifade eden Eruslu, “Bilindiği gibi sobalı evlerde kışın soba tek bir odada yakılır ve herkes yaşamını o odada sürdürürdü. Ancak bu davranışın doğal gaz tasarrufuna etkisi hiç de beklendiği gibi değildir. Zira özellikle doğal gazla ısınan evlerde, bilinenin aksine, bütün radyatörleri kullanırsanız, eviniz çok daha hızlı ısınır ve ister istemez doğal gaz sarfiyatını azaltarak tasarruf sağlarsınız. Ancak hem kışın, hem de yazın yaşanılan ortamın konfor şartlarında ideal sıcaklıkta tutulması için en etkili ve verimli yöntem, doğru kalınlıkta malzeme ile yapılan ısı yalıtım projeleri, yani mantolamadır. Kışın ısıtılan havanın havaya uçmaması, korunması sadece ısı yalıtımı ile mümkün. Yaz koşullarını ve sıcak iklim bölgelerini de unutmamak lazım. Yazın da ideal iç ortam sıcaklığını korumak, yani klima ile soğuttuğumuz odanın yeniden ısınmaması için, duvarlarda ısı transferini önleyecek levhalar ile yapılmış ısı yalıtım uygulamalarına ihtiyaç var. Tüm Avrupa ülkelerinde ve dünyada enerji verimliliği binaların çatı, duvar ve zeminlerine levhalarla yapılan ısı yalıtım uygulamaları ile çok daha verimli sistemler hedefleniyor.  Standartlara uygun, doğru malzemelerle ısı yalıtımı olmadan enerji verimliliğinden bahsetmek mümkün olmaz” şeklinde konuştu.

Doğru malzeme
Yaşadığımız konutlarda sarf edilen enerjinin yüzde 85’inin ısıtma ve soğutmaya kullanıldığına dikkat çeken XPS Isı Yalıtım Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, “Özellikle konutlarda isabetli yapılmış bir ısı yalıtımı uygulaması, bu yüzde 85’lik sarfiyatta ciddi tasarrufa yol açacaktır. Çünkü elektrikli ev aletleri ve aydınlatma için toplam enerji sarfiyatımızın % 15’ini kullanıyoruz. Yapılan araştırmalar da doğru malzeme ile doğru uygulanmış ısı yalıtımının yüzde 50’den fazla enerji tasarrufu sağladığını ortaya koyuyor. ‘Doğru malzeme’ ve ‘doğru uygulama’ konusunun altını ısrarla çiziyorum, zira bu noktada da vatandaş olarak yanlış bilgilerimiz var. Örneğin İstanbul gibi ılıman bir iklimde bile mantolama esnasında kullanılacak XPS levhasının kalınlığı en az 10 santimetre olmalı. Bu kalınlık seviyesi, daha sert kışa sahip şehirlerde daha da kalın olmalı. Ancak genelde, örneğin yine İstanbul’da, genellikle 5 santimetre civarında bir kalınlıkta uygulama yapıldığını görüyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin enerji ithal eden, enerji alanında yüzde 75 oranında dışa bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Eruslu, “Dolayısıyla vatandaşın yalıtım konusunda bilincinin artırılması hem hane halkı ekonomisini hem de ülke ekonomisini olumlu yönde etkileyeceği çok net. Halkın ısı yalıtımı hakkında bilinçlendirilmesi konusunda deyim yerindeyse tam bir seferberliğe ihtiyaç var. Bu noktada bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının yanında basına ve kamu otoritesine de büyük iş düşüyor” ifadelerini kullandı.