Güncel
02 Ağu 2020 09:41 Son Güncelleme: 02 Ağu 2020 10:10

İstanbul depremi öncesi korkutan tablo!

Türkiye’nin kalbi İstanbul’da yaklaşan büyük depreme rağmen hala istenilen adımlar atılmış değil. Şehirde 20 yaş üstü 817 bin, 40 yaş üstü ise 262 bin bina var. Binalarda sigorta oranı 3’te 1’lere bile ulaşmamışken güçlendirme oranı ise yüzde 5’lerde.

İstanbul depremi öncesi korkutan tablo!

Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, İstanbul'da 2000 ve öncesi yıllarda yapılan bina sayısının 817 bin 339 olduğunu kaydederek, bu binalarda 3 milyon 270 bin adet konut bulunduğunu belirtti. Türkkan, son zamanlarda artan depremlerin yaşlı ve riskli konut stokunu ise yeniden akıllara getirdiğini hatırlattı.

Türkkan, 1999'daki Marmara Depremi'nden sonra Eylül 2000'de Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başlatıldığını belirterek, “Uygulama başladığı dönemden bu yana geçen 20 yılda ülkedeki deprem sigortalı konut sayısı ancak yüzde 50’yi bulabildi. Hala diğer yarıya yakınlık kısmında ise sigorta yok. Bu çok üzücü bir durum" ifadelerini kullandı. Türkkan, DASK verilerine göre, İstanbul'da 20 yaş üstü 3 milyon 270 bin konutun ise sadece yüzde 31'ine denk gelen 1 milyon 11 bininin deprem sigortasının bulunduğunun özellikle altını çizdi. Türkkan, "Bir diğer deyişle; kentteki 20 yaş ve üstü konutların 3'te 2’sinden fazlasının depreme ve neden olduğu afetlere karşı sigortası bulunmuyor. İstanbul gibi her an deprem olma ihtimali bulunan, deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğumuz bir kentte hele hele yaşlı tabir edilebilecek konutlarda söz konusu oran çok ama çok düşük kalıyor" diye konuştu.

Türkkan, Türkiye'nin dünyadaki ilk 10 deprem ülkesinden biri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: Çalışmalarımıza göre; İstanbul'da 40 yaş üstü, yani yapım yılı 1980 ve öncesi olan bina sayısı 262 bin 665. Yapım yılı 1980 ve öncesi olan binalarda 3.5 milyon insan yaşıyor. Vahim olan bu binaların yalnızda yüzde 5’lik kısmına güçlendirme desteği yapılmış olması. Bu yapılarda deprem güçlendirmesi dışında sigorta yaptırılmasıyla ilgili dahi yeterli bilinç oluşmamış durumda. Türkiye'de hem zorunlu deprem sigortası yapılması hem de riskli konutların güçlendirilmesi konusunda faaliyetlere hız verilmeli ve daha fazla aksiyon alınmalı.