Politika
12 Şub 2021 09:23 Son Güncelleme: 13 Şub 2021 08:12

Filistinliler Yahudilere toprak satacak mı? Tarih yine mi tekerrür edecek?

İsrail ve Filistin arasındaki savaş ve çatışma ortamı zaman zaman sükunete erse de barış ortamı sağlanabilmiş değil. İsrail'in topraklarını genişletme ve nüfusunu arttırma politikası devam ederken gündeme ortalığı karıştıracak bir haber geldi. Filistinliler tüm yaşananlara rağmen Yahudilere toprak satacak iddiası gündeme bomba gibi düştü.

Filistinliler Yahudilere toprak satacak mı? Tarih yine mi tekerrür edecek?

İsrail'in genişlemeci ve yayılmacı stratejisi içinde ihtiyaç duyduğu toprakları 'satın alma' yöntemiyle de elde etme hedeflerinden vazgeçmediğine dair haber ortalığı karıştırdı. Ulusal Yahudi Fonu'nun Yahudi yerleşimlerini genişletmek için Batı Şeria'da toprak satın alacağına dair haber gündeme bomba gibi düştü. 

Yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini genişletmek için Ulusal Yahudi Fonu'nun sadece Batı Şeria'nın "C bölgesindeki" Filistinlilere ait özel arazileri satın alacağı öne sürüldü.

Ulusal Yahudi Fonunun yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini genişletmek için işgal altında olan  Batı Şeria'da toprak satın alacağı öne sürüldü.

Walla News haber sitesindeki haberde Ulusal Yahudi Fonu yönetiminin 14 Şubat Pazar günü Batı Şeria'da toprak satın alınmasını öngören politika değişikliğini onaylayacağı bildirildi.

Haberde, fonun sadece Batı Şeria'nın "C bölgesindeki" Filistinlilere ait özel arazileri satın alacağı öne sürüldü. Satın alınacak topraklar sayesinde Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesinin hedeflendiği bildirildi.

Söz konusu politika değişikliğinin Batı Şeria'ya yeni Yahudi yerleşim birimlerinin yapılması planını içermediği iddia edildi.

Yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini destekleyen lobilerin baskısı seneniyle politika değişikliğine gidildiği belirtilen haberde, Ulusal Yahudi Fonunun bu amaç için yüz milyonlarca dolar bağış toplayabileceğine değinildi.

Haberde ayrıca, ABD'li bağışçıların bir kısmının karşı çıkması sebebiyle Ulusal Yahudi Fonunun işgalin başladığı 1967'den bu yana Batı Şeria'da doğrudan toprak satın almadığına değinildi.

Filistin Anayasası'na göre "yabancı bir ülkeye" toprak satışı yasak

Filistin Anayasası'nın ilgili maddesine göre, ülke topraklarının bir parçasını "yabancı bir ülkeye" satan ya da o ülke topraklarına eklenmesine yardımcı olan kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor.

Ayrıca, Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin 2018 yılında, Kudüs ve Filistin topraklarının bir kısmını Yahudilere satmanın ya da Yahudilerin bu toprakları almasını sağlamanın haram olduğu yönünde fetva yayımladı.

Şeyh Hüseyin, söz konusu fetvayı İsrail hükümetinin Yahudilere Batı Şeria’da mülk edinme yolunu açması konusunu da gündeme taşımasıyla vermişti.

Ulusal Yahudi Fonunun, İsrail'in her türlü baskı ve zulmüne rağmen vatanlarındaki direnişlerini sürdüren Filistinlilerden toprak satın almasına ihtimal verilmiyor.

Zira, sık sık Yahudi yerleşimcilerin ve İsrail güçlerinin saldırılarına maruz kalan Filistinliler, Batı Şeria'daki topraklarına sahip çıkmayı sürdürüyor.

Ulusal Yahudi Fonu

Filistinlilerden toprak satın almak ve üzerine Yahudi yerleşim birimi yapmak üzere 1901 yılında kurulan Ulusal Yahudi Fonu, dünyanın dört bir yanındaki Yahudilerden bağış topluyor.

Kar amacı gütmeyen Fon, İsrail'deki toprakların yüzde 15'lik kısmını elinde bulunduruyor.

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995 yılında imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrıldı.

Yüzde 18'lik kısmı kapsayan A bölgesinin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik B bölgesinin idari yönetimi Filistin'e güvenliği İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan C bölgesinin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.

İsrail'in 1967 yılında işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi mevcut. Bu yerlerde ikamet eden 450 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor duruma getiriyor.

Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklardaki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.