Konut Haberleri
03 Eyl 2014 15:13 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:46

Böylesi görülmedi!

Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki yıllık artış ağustos ayında yüzde 14,44 ile son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Böylesi görülmedi!
En son Ekim 2010'da gıda ve alkolsüz içecek fiyatları yıllık yüzde 17'yi geçmişti. Gıda ve alkolsüz içecek kategorisi bu sene hiç bir ayda çift hanelerin altını görmedi.

Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki yıllık artış ağustos ayında yüzde 14,44 ile son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Mevsim normallerinin üzerindeki kuraklık işlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık ortalamanın çok üzerinde yükselmesine neden olurken, manşet enflasyonun da çift hanelere yakın seviyelerinde kalmasına sebep oluyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgiye göre, enflasyonda yüzde 24,5 ağırlığa sahip gıda ve alkolsüz içecekler bu yılın ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,44 artış gösterdi. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışı yıllık bazda Ekim 2010'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Ekim 2010'da gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonu yüzde 17,08 olarak gerçekleşmişti.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon son 4 yılın zirvesinde

Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda özellikle 2014'te yaşanan yükseliş de dikkat çekici. 2014 yılında bu kategoride yıllık enflasyon yüzde 10'un altına düşmezken nisan ayından bugüne yüzde 12-14 arasında seyretti.

Yıllık yüzde 9,54'lük enflasyona ana harcama gruplarının yıllık katkısı 3,52 puanla en yüksek gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Mevsim normallerinin üzerindeki kuraklık işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışın ana sebebi olarak gösterilirken ekonomistler, tarım ürünlerine yönelik aktif bir dış ticaret politikanın gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceğini ve gıda enflasyonunda belirgin bir düşüş için hububat ithalatına uygulanan vergide indirime gidilmesi gerektiğini ifade ediyor.


GIDA DIŞI ENFLASYON 5 AYIN EN DÜŞÜĞÜNDE
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, ağustos ayında tüketici enflasyonu aylık bazda beklentilerin sınırlı üzerinde geldiğini belirterek, "TL'nin ilk yarıdaki yüklü değer kaybının ve gıda fiyatlarındaki hızlı yükselişin ikincil etkilerine bağlı olarak çekirdek enflasyondaki düşüş (yüzde 9,75'ten yüzde 9,68'e) ise beklentilerden daha sınırlı kaldı" dedi.

Bu dönemde gıda dışı enflasyon ise yüzde 8,2'den yüzde yüzde 7,9 ile beş ayın en düşüğüne gerilediğini ifade eden Sözer, her ne kadar enflasyonun mevcut seviyesi ve ağır kuraklık koşullarına bağlı olarak gıda fiyatlarına dair belirsizlikler yukarı yönlü risklere işaret etse de, TL'deki stabilizasyon, petrol fiyatlarındaki son düşüş ve gıdada düzeltmenin yılın son çeyreğinde geleceği varsayımı altında 2014 yılı enflasyon tahminlerini yüzde 8,2 ile değiştirmediklerini söyledi.

Sözer, eylül ayına dair öncü verilerin uç risklerin geride kaldığına işaret ettiğini belirtti.

"MERKEZ BANKASININ AKTİF TARIM DIŞ TİCARET POLİTİKASI TAVSİYESİ ACİLİYETİNİ KORUYOR"
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise enflasyonun yüksek gerçekleşmesinde işlenmemiş ve işlenmiş gıda fiyatlarının mevsim normallerinden yüksek seyir etmesinin etkili olduğunu ifade etti.

merkez bankası'nın, son dönemdeki iletişiminde manşet enflasyon veya gıda fiyatlarına ilişkin bir sinyal vermediğini ancak kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarına müdahale edilmesi yönündeki hükümete yönelik çağrısını daha güçlü olarak tekrarladığını anımsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"İşlenmemiş gıda fiyatları geçen yılın aynı ayının üzerinde gelirken, işlenmiş gıda fiyatları da yükseliş eğilimini korudu, TCMB'nin aktif dış ticaret politikası çağrısı önemini ve aciliyetini koruyor. Hesaplamalarımıza göre geçen yıl ağustos ayında işlenmemiş gıda fiyatları aylık yüzde 2,7 düşerken bu yıl ise yüzde 0,7 artış gösterdi. Dolayısıyla yıllık bazda işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu 3,4 puan artışla yüzde 15,5 seviyesine yükselmiş olurken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 13,1'e ulaştı. 

Böylece, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı da yüzde 14,4 seviyesine yükselirken, son Enflasyon Raporu'nda değiştirilmeden korunan temel varsayımın (yüzde 9) belirgin üzerinde kalmaya devam etti. Son sekiz yıldaki ortalama yıllık artışı yüzde 9,6 olan gıda fiyatlarının 2014 yılındaki seyri, temmuz ayı Enflasyon Raporu'nda açıklanan yılsonu TCMB enflasyon tahmini (yüzde 7,6) açısından kritik önem taşımaya devam edecektir."

Bu yıl yağışların Türkiye genelinde önceki yıllar ortalamalarının çok altında seyrediyor olması bu grupta risklerin yukarı yönlü olmaya işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"TCMB de, son Enflasyon Raporu'ndan beri hükümete yurt dışı tarım ürünlerinde yaşanan fiyat düşüşlerini dikkate alarak bu ürünlere yönelik aktif bir dış ticaret politikasının gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceği şeklinde bir müdahale çağrısında (gıda ürünleri ithalatına gümrük vergisi indirimi) bulunmaktadır.

Buna ek bir çağrı olarak da, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın Ekonomi Bakanlığı'nda yaptığı son sunumda gıda güvenliğine ilişkin bir komitenin oluşturulması halinde alınacak konjonktürel ve yapısal önlemlerin fiyatlar ve enflasyon oranı üzerindeki etkileri açısından TCMB'nin komite çalışmalarına katkı sağlayabileceği vurgulanmıştı."