Ekonomi
18 Mayıs 2015 08:30 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:42

Borsada şampiyon Cimbom

Süper Lig’de mücadele tüm heyecanı ile devam ederken borsada şampiyon Cimbom oldu. Galatasaray hisseleri, Fenerbahçe’nin puan kaybetmesi ve Beşiktaş’ın perşembe günü berabere kalarak şampiyonluk şansını azaltmasının ardından bir haftada yüzde 37 yükseldi

Borsada şampiyon Cimbom
Süper Lig’de ‘üç büyükler’ arasındaki şampiyonluk yarışı heyecanla izlenirken borsada kazanan Galatasaray oldu. Cimbom son bir haftada gerçekleştirdiği çıkışı ile borsada diğer kulüpleri geride bırakarak yatırımcısının yüzünü güldürürken borsanın da en fazla kazandıran hissesi olarak zirve yaptı.
Hisse bir haftada yüzde 37 değer kazandı. Beşiktaş’ın perşembe günü berabere kalarak şampiyonluk şansını azaltması ve Fenerbahçe’nin puan kaybetmesi üzerine Galatasaray hisseleri ciddi bir değer kazancı yaşadı ve Galatasaray sportif’in piyasa değeri bir haftada 167 milyon TL artarak 438 milyon TL’den 600 milyon TL’ye çıktı.
Aynı dönemde Beşiktaş Futbol’un piyasa değeri ise 559 milyon TL’den 540 milyon TL’ye indi. Fenerbahçe Futbol’un  piyasa değeri 15 milyon TL, Trabzonspor Sportif’in ise 4 milyon TL artış gösterdi. 

Galatasaray, son bir haftada her gün yükseldi ve 8 Mayıs Cuma gününü 27.75 TL seviyesinden kapattı. Galatasaray kulübü her avantaj sağladığında borsadaki yatırımcılar da daha fazla hisse aldı. Cuma gününe gelindiğinde ise Galatasaray hisseleri yüzde 17.58 artışla 27.75 TL’den tavan fiyata çıkarken, Beşiktaş hisseleri yüzde 4.26 düşüşle 2.25 TL’den kapandı. Fenerbahçe hisseleri ise yüzde 3.23 artışla 38.35 TL’den günü tamamladı.






Önümüzdeki maçlara bakalım!
Rakiplerinin puan kaybetmesi ile avantaj yakalayan Hamza Hamzaoğlu’nun teknik direktörlüğünü yaptığı Galatasaray’ın bundan sonra önünde üç maç var. Bunlardan iki galibiyet ve bir beraberlik elde etmesi durumunda ligde şampiyonluğa imza atabilecek. Galatasaray son beş maçını da kazandı. Spor eleştirmenleri ise sorunsuz bir şampiyonluk için oyuncuların herhangi bir puan hesabına girmeden kazanma mantığı ile oynamaları gerektiğine vurgu yapıyorlar.

Dolar/TL kuru 2.72’lerden başlayan düşüşünün ardından 2.57 seviyesine kadar geri çekildi. Son 8 günde yaklaşık yüzde 5 değer kaybetti. Kurun güçlü desteği 2.55 ve 2.50 seviyelerinde bulunuyor. Önümüzdeki bir iki aylık süreçte dolar/TL’de satış baskısının sürdüğünü göreceğiz. Seçim sürecinde yeni ekonomi yönetimi, olası koalisyon senaryoları, ortaya çıkabilecek sonuçlara göre seçimler sonrası başkanlık sistemi tartışmaları kurda volatiliteyi artıracak başlıklar arasında bulunuyor. Dolar/TL’de destek seviyelerinin test edilebileceğini görerek hareket etmeli. 2.50 - 2.60 bandında bir dengelenmenin yaşanması halinde yeniden 2.75 hedefi ile hareketlenme yaşanabilir. Ancak bu sürecin biraz daha zamana yayıldığı görülecek. Uzun vadede hedef daha yukarıda bulunuyor. FED’in faiz artırım süreci ve ABD’den gelecek veri akışı dolar/TL’deki hareketin ivmesini de belirleyecek.


Önümüzdeki hafta çarşamba günü PPK toplantısı var. Merak edilen konu ise dolar kurunda gerileme yaşanırken Merkez Bankası’nın bunu fırsat görüp faiz indirip indirmeyeceği. Ekonomistlerin beklentilerine bakılırsa PPK toplantısında faiz indirimi kararı çıkmayacak. Merkez Bankası’nın seçim sonuçları ile FED’in toplantısının sonuçlarını görerek hareket etmesi bekleniyor.
TCMB’nin kararı biraz da seçim sonuçlarından sonra netleşecek gibi görünüyor. Seçimlerden belirsizliğin hakim olduğu bir sonuç çıkması halinde TL’de bir süre sıkı duruş sergilenebilir.


Bankaların açıkladığı ilk çeyrek bilançolara göre 14 bankanın kârı yüzde 12.37 oranında artarak 4.6 milyar TL’ye yükseldi.
Bankaların 2015 yılının ilk çeyreğinde toplam kârı 4.6 milyar TL’yi buldu. Borsada işlem gören 14 bankanın bir önceki yılın aynı dönemine göre kârı 4.1 milyar TL idi. Söz konusu verilere göre bankaların kârlarındaki ortalama artış yüzde 12.37 oranında bulunuyor. Oysaki analistler ilk çeyrekte bankaların kârlılığında ortalama yüzde 3-4 civarında büyüme öngörmekteydiler. Toplam kârlılıktaki büyüme analistlerin beklentisinin üzerinde gerçekleştiği görülüyor. Söz konusu sapmanın en büyük nedeni ise tahminlerin üzerinde gerçekleşen net ücret ve komisyon gelirleri. Bankaların net ücret ve komisyon gelirleri ilk çeyrekte yüzde 13 seviyesinde arttı. Oysaki net ücret ve komisyon gelirlerinde yasal düzenlemeler nedeni ile düşüş bekleniyordu. Görülen o ki bankalar yine hesabı kendilerine uydurmasını bildi.