Ekonomi
12 Mayıs 2020 12:06 Son Güncelleme: 12 Mayıs 2020 13:11

Avrupa'da 60 milyon iş tehlikede

McKinsey’in yeni raporu Avrupa genelinde 60 milyona yakın istidamın yok olabileceğini öngörüyor. İkinci dalga en büyük endişe ve 2023’e kadar tam iyileşme beklenmiyor.

Avrupa'da 60 milyon iş tehlikede

Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey’in Avrupa genelinde (Birleşik Krallık da dahil) COVID- 19 nedeniyle yaklaşık 60 milyon istihdam yok olabileceğini öngördü. Aşının bulunma süresinin uzaması ise kıtanın iş gücünün yüzde 26’sına denk gelen bu rakamı daha da yükseltebilir.

“Avrupa’yı yeniden başlatmak: COVID-19 sonrası Avrupa nasıl canlanır” başlıklı web seminerinde konuşan McKinsey Ekonomi ve Araştırma Direktörü Tera Allas, dün açıkladığı raporun sonuçlarına göre Avrupa’daki işgücünün yüzde 26’sının risk altında olduğunu ve 59 milyon istihdamın yok olma riski taşıdığını söyledi.

‘Ücretsiz izinler işten çıkarmaya dönebilir’

Allas, istihdama etkilerin şimdiden görüldüğünü ve en kırılgan kesimlerin daha fazla etkilendiğini belirterek “Bölgesel farklılıklar muhtemelen daha da artacak. Ücretsiz izinlerin işten çıkarmalara dönüşeceğini görebiliriz” dedi. COVID-19 sürecinde İspanya, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ta milyonlarca kişi ücretsiz izne çıkarıldı veya kısa süreli çalışma programına dahil edildi. İşsizlik oranları da hızla yükseliyor.

Etkinlikte konuşan McKinsey kıdemli ortağı Sebastian Stern ise Avrupa genelinde GSYH’nin muhtemelen 2023’e kadar iyileşmeyeceğini öngördüklerini belirterek “Talep, GSYH şokunda ana etken. Ekonomik güven Avrupa’da ABD ve Çin’dekinden daha kötü. Talebi yönlendiren bir etken olduğundan ekonomik güven her zamankinden daha önemli” dedi.

‘İkinci dalga en büyük endişe’

Müşterilerinin en çok neyden endişeli olduğuna ilişkin soruya Stern’in yanıtı “İkinci dalga” endişesi oldu. Stern yöneticilerin en çok ‘aç-kapa’ gerektiren bir salgın dalgasına girilmesinden endişe ettiğini söyledi. Çalışanların işe gelmekten korkmasına neden olacak ‘güven’ konusunun ikinci sorun olduğunu belirten Stern belirsizliği de en büyük endişeler arasında saydı. Stern, aşının bulunma süresinin ise tüm beklentileri etkileyecek bir unsur olduğunu ve belirsizlik nedeniyle bunu baz senaryolarına henüz katmadıklarını söyledi.

Avrupa açılırken, Asya’da ikinci dalga

Asya genelinde bazı ülkelerde vakalarda yeniden artışlar görülmeye başlandı. Güney Kore’de ikinci dalga endişesiyle klüp ve barların kapatılmasının ardından, Çin’de kuzeydeki Jilin eyaletinde Şulan kenti 11 yeni vakanın ortaya çıkması sebebiyle karantinaya alındı. Günlük ihtiyaçların karşılanması için her aileden sadece bir kişinin dışarı çıkılmasına izin veriliyor. Salgının ilk merkezi olan ve karantinanın 8 Nisan’da kaldırıldığı Wuhan’da da ülke dışı kaynaklı olmayan beş vaka görüldü.

‘Hemen açılamayız, tetikte kalmalıyız’

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson kademeli gevşetme planını açıklarken ikinci dalgaya imkan vermenin ‘delilik’ olacağını söyledi ve halkı risklere karşı "tetikte kalmaya" çağırdı. Salgına ilişkin acil durum halinin 1 ile 5 arasında bir skalada ilerleyeceğini ve ülkenin şu anda 4 düzeyinde olduğunu belirten Johnson, en önemli unsurun hastalığın bulaşıcılığını gösteren R katsayısını 1’in altında tutmak olduğuna vurgu yaptı ve gevşeme adımlarının gerekirse tersine dönebileceğini söyledi.