Kentsel dönüşümün öncüsünden ada formulü!
30 yılda 100’den fazla bina yenileyen Keten İnşaat patronu, doğru kentsel dönüşümün parsel değil ada bazında olması gerektiğini söyledi ve ekledi: Böyle olursa bakkalı da kasabı da kazanır
İstanbul Nişantaşı’nın en büyük dönüştürücülerinden Keten İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Keten’le emlak sektörü ve dönüşüme ilişkin Emlaeki.com olarak keyifli bir sohbet gerçekletirdik…
- Keten İnşaat nasıl doğdu?
Bir aile şirketiyiz. Keten İnşaat babam Ali Keten tarafından 1977 yılında kuruldu. Lakin aile genişleyince ortaklık bozuldu. Şu an ben ve kardeşlerimle devam eden bir Keten İnşaat var.
- Siz kentsel dönüşümün öncü firmalarından birisiniz...
Evet bu konuda tevazu göstermeyeceğim ama biz bu işi doğru yapıyoruz. Ama artık kimse bizim gibi yapmıyor. Çünkü afet yasasıyla kentsel dönüşüm, bir rant kapısı halini alarak rantsal dönüşüme döndü.
Tüm yeşil alanları imara açtık. AVM’ler konutlar, rezidanslar yaparak şehri artık yaşanmaz hale getirdik.
- Ne olmalı peki nasıl yapılmalı?
Bunu hep söyledik, kentsel dönüşümü ada bazında yapalım, parsel bazında değil. Ada bazında olunca yeşil alanı, okulu, alışveriş kültürü için merkezler, marketi, kasabı… Herkes kazansın.Vatandaşı AVM’ye sokmaya çalışıyoruz. Oysa böyle ticaret yönünde de istihdam sağlanır.
30 yılda 100’den fazla bina yeniledik
KETEN İnşaat olarak Nişantaşı’nda yıllardır ciddi işler yapan Selahattin Keten süreci şöyle özetledi: “Keten ismi bir marka oldu burada. Kalitemizi hiç bozmadan 30 yılda 100’den fazla bina yeniledik. Bizim için önce müşteri memnuniyeti.” Keten, kentsel dönüşümün bir şekilde işlediğini ancak alt yapıda ciddi bir sorun olduğunu belirtti. Selahattin Keten şöyle devam etti: “Sorun alt yapıda… Elektrik hatlarını yenilemiyoruz, kanalizasyonu yenilemiyoruz. Onlar da zamanla sorun olmaya başlıyor. Bir yağmur yağdığı zaman ortalığı sel götürüyor. Eskiden 10 daire olan yere siz şimdi 20 daire yapıyorsunuz. İnşaatın metrekaresini artıyoruz ve trafiğe 5 araba çıkacakken 15 çıkmaya başlıyor, bir binada 10 kişi otururken, biz onu 15 kişi yapıyoruz. Bölgenin tüm yoğunluğu artıyor böylece. Artık şehir içinden çıkılmaz hale geliyor. Kentsel dönüşümle, İstanbul’un alt yapısı yenilenmediği sürece ileride bir çöküşe neden olabilir.”