''Herşey dahil''uygulaması en büyük problem!
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Batman, Türkiye'nin turizm cenneti bir ülke olmasına rağmen turizm gelirlerinin düşük kaldığını belirtti.
Batman,"Bunun en büyük nedeni turizmi çeşitlendirememiş olmamız ve özellikle kıyı şeridindeki turizmcilerin tercih ettiği 'her şey dahil' uygulaması" dedi. Batman, Ulusal Turizm Kongresi'ne katılmak için geldiği Kayseri'de AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin tarihi ve coğrafi özellikleri itibariyle kültür ve doğa turizmi açısından çok zengin olduğunu, buna rağmen ülkede deniz, kum, güneş üçgeninde bir turizm politikası yürütüldüğünü söyledi. Aslında Türkiye'nin turizm çeşitliliği olan nadir ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Batman, ancak ülkeye gelen turistlerin büyük çoğunluğunun sahil kentlerini tercih ettiğini vurguladı. Türkiye'de 12 ay boyunca turistlerin daha fazla para harcayabilecekleri elit turizm faaliyetleri yapılabileceğini kaydeden Batman, şunları kaydetti:
"Ülke olarak turizmden elde ettiğimiz gelir, potansiyelin çok altında. Bunun en büyük nedeni turizmi çeşitlendirememiş olmamız ve özellikle kıyı şeridindeki turizmcilerin tercih ettiği 'her şey dahil' uygulaması. İspanya ve İtalya gibi turizm ülkeleri bu uygulamadan vazgeçerken Türkiye'de hala yoğun olarak tercih ediliyor. Biz turisti yurt dışından getiriyoruz otele bırakıyoruz. Turist tatil süresi boyunca neredeyse otelden hiç çıkmıyor. Denize giriyor güneşleniyor ve oteldeki her şey dahil uygulamasından yararlanarak, tekrar ülkesine dönüyor. Türkiye'yi tanıtmak için veya para harcamasını sağlayacak hiçbir aktivite yapılmıyor. Turizmden daha fazla kazanmak istiyorsak her şey dahil anlayışından uzaklaşmamız, turisti gezdirmemiz, eğlendirecek, dinlendirecek aktiviteler yapmamız lazım."
Türkiye'de Akdeniz bölgesinde 10 ay, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde ise 2-3 ay gibi kısa süreli turizm yapılabildiğini dile getiren Batman, ülke genelinde kitle turizmi uygulandığı için güney bölgelerinde daha uzun, kuzey bölgelerinde daha kısa süreli turizm yapılabildiğini söyledi.
- Kış turizm çok iyi bir alternatif
Kış turizminin Türkiye'deki turizmi çeşitlendirmek için çok iyi bir alternatif olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Batman, "Türkiye'de turizm 3-5 şehre sıkıştırılmış durumda. Çok güzel deniz, sahil ve plajlara sahip olunmasının yanı sıra dünyada hiçbir ülkede bulunmayan tarihi değerler ve kış turizmi ile doğa turizminin yapılabileceği alanlar da bulunuyor. 1983 yılından bu yana kadar kış turizmine Bursa-Uludağ'ın dışında birkaç merkez kazandırabilmişiz. Ama en az 15-20 önemli kayak tesisimiz var. Birinci önceliği olan birçok kayak merkezi bile tam olarak işletmeye alınamadı. Ayrıca buraların tanımı konusunda da çok büyük eksiklikler var. Kayseri'ye yapılan yatırımların benzerlerinin diğer kayak merkezlerine de yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Sağlık turizmi Türkiye'nin turizm gelirlerini artırır
SAÜ İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Burhanettin Zengin de Türkiye'de şu anda deniz, kum, güneş üçgeninde devam eden bir turizm anlayışı olduğunu ve bunun kültür, doğa ve sağlık turizmiyle birleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık turizmi için geçen yıl 500 bin kişinin Türkiye'ye geldiğine dikkati çeken Zengin, "Sağlık turizmi için alt yapımız yeterli. Bu konuda daha fazla tanıtım yapılabilirse önümüzdeki yıllarda 5 milyon kişi sağlık turizmi için Türkiye'ye gelebilir. Çünkü biz hem kaliteli hem de ucuz tedavi hizmeti veriyoruz. Aynı tedaviler Avrupa ülkelerinde çok daha pahalıya yapılıyor olmasına rağmen Türkiye'de neredeyse 3'de bir fiyatına yapılabiliyor. Bu da insanların Türkiye'yi tercih etmesini sağlıyor. İnsanlar hem tatil yapıyor hem de tedavi oluyor. Eğer tedavi için gelen turistlere ülkenin diğer güzelliklerini de tanıtacak aktiviteler yapılırsa Türkiye'nin turizm gelirleri ciddi manada artar" diye konuştu. Zengin, Türkiye'de turizm alanında genç tesisleri ve genç personeliyle çok kaliteli hizmet verildiğini belirterek, Fransa, İspanya, İtalya gibi ülkelerdeki 5 yıldızlı bir çok konaklama tesisinin Türkiye'deki ancak 4 yıldızlı tesislerle eş değer olduğunu söyledi.
"Ülke olarak turizmden elde ettiğimiz gelir, potansiyelin çok altında. Bunun en büyük nedeni turizmi çeşitlendirememiş olmamız ve özellikle kıyı şeridindeki turizmcilerin tercih ettiği 'her şey dahil' uygulaması. İspanya ve İtalya gibi turizm ülkeleri bu uygulamadan vazgeçerken Türkiye'de hala yoğun olarak tercih ediliyor. Biz turisti yurt dışından getiriyoruz otele bırakıyoruz. Turist tatil süresi boyunca neredeyse otelden hiç çıkmıyor. Denize giriyor güneşleniyor ve oteldeki her şey dahil uygulamasından yararlanarak, tekrar ülkesine dönüyor. Türkiye'yi tanıtmak için veya para harcamasını sağlayacak hiçbir aktivite yapılmıyor. Turizmden daha fazla kazanmak istiyorsak her şey dahil anlayışından uzaklaşmamız, turisti gezdirmemiz, eğlendirecek, dinlendirecek aktiviteler yapmamız lazım."
Türkiye'de Akdeniz bölgesinde 10 ay, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde ise 2-3 ay gibi kısa süreli turizm yapılabildiğini dile getiren Batman, ülke genelinde kitle turizmi uygulandığı için güney bölgelerinde daha uzun, kuzey bölgelerinde daha kısa süreli turizm yapılabildiğini söyledi.
- Kış turizm çok iyi bir alternatif
Kış turizminin Türkiye'deki turizmi çeşitlendirmek için çok iyi bir alternatif olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Batman, "Türkiye'de turizm 3-5 şehre sıkıştırılmış durumda. Çok güzel deniz, sahil ve plajlara sahip olunmasının yanı sıra dünyada hiçbir ülkede bulunmayan tarihi değerler ve kış turizmi ile doğa turizminin yapılabileceği alanlar da bulunuyor. 1983 yılından bu yana kadar kış turizmine Bursa-Uludağ'ın dışında birkaç merkez kazandırabilmişiz. Ama en az 15-20 önemli kayak tesisimiz var. Birinci önceliği olan birçok kayak merkezi bile tam olarak işletmeye alınamadı. Ayrıca buraların tanımı konusunda da çok büyük eksiklikler var. Kayseri'ye yapılan yatırımların benzerlerinin diğer kayak merkezlerine de yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Sağlık turizmi Türkiye'nin turizm gelirlerini artırır
SAÜ İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Burhanettin Zengin de Türkiye'de şu anda deniz, kum, güneş üçgeninde devam eden bir turizm anlayışı olduğunu ve bunun kültür, doğa ve sağlık turizmiyle birleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık turizmi için geçen yıl 500 bin kişinin Türkiye'ye geldiğine dikkati çeken Zengin, "Sağlık turizmi için alt yapımız yeterli. Bu konuda daha fazla tanıtım yapılabilirse önümüzdeki yıllarda 5 milyon kişi sağlık turizmi için Türkiye'ye gelebilir. Çünkü biz hem kaliteli hem de ucuz tedavi hizmeti veriyoruz. Aynı tedaviler Avrupa ülkelerinde çok daha pahalıya yapılıyor olmasına rağmen Türkiye'de neredeyse 3'de bir fiyatına yapılabiliyor. Bu da insanların Türkiye'yi tercih etmesini sağlıyor. İnsanlar hem tatil yapıyor hem de tedavi oluyor. Eğer tedavi için gelen turistlere ülkenin diğer güzelliklerini de tanıtacak aktiviteler yapılırsa Türkiye'nin turizm gelirleri ciddi manada artar" diye konuştu. Zengin, Türkiye'de turizm alanında genç tesisleri ve genç personeliyle çok kaliteli hizmet verildiğini belirterek, Fransa, İspanya, İtalya gibi ülkelerdeki 5 yıldızlı bir çok konaklama tesisinin Türkiye'deki ancak 4 yıldızlı tesislerle eş değer olduğunu söyledi.