Güncel
15 Tem 2016 17:39 Son Güncelleme: 09 Oca 2019 18:47

Adana'daki FETÖ/PDY davası

- Fetullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Aldırmaz'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı davada 4 tutuklu sanık adli kontrol şartıyla tahliye edildi

Adana'daki FETÖ/PDY davası

ADANA (AA) - Adana'da "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına" (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında açılan davada, Fetullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın da aralarında olduğu 4'ü tutuklu 17 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.

Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 3. duruşmaya, tutuklu sanıklar Aldırmaz, sanayici Mustafa Vural, eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ile Erzurum'da tutuklu bulunan eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ferat Yüksel, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklardan eski Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Hasan Uzun, Oya Erişen, Mustafa Demir, Bekir Kadı, Cengiz Dinçer, Sultan Sözeri ve Tarık Kaplan da avukatlarıyla hazır bulundu. Diğer sanıklar ile Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada önce tanıklar dinlendi.

Gizli tanık beyanlarında, sanıklar ile birlikte yurt dışı gezisine katıldığı ve bazı paralel yapıyla bağlantı derneklerle irtibat halinde olduğu iddia edilen AK Parti'li Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan tanık olarak dinlendi. Çelikcan, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın görevden alınmasının ardından seçimle Belediye Başkan Vekili seçildiğini, ancak Aytaç Durak ile bir avukatın açtığı dava sonucu seçimin iptal edildiğini söyledi. Daha sonra yapılan seçimde de Zihni Aldırmaz’ın MHP’den başkan vekili seçildiğini ifade etti. Mahkeme Başkanı, "Zihni Aldırmaz’ın başkan vekili seçilmesi yönünde size herhangi bir şey söylendi mi?" diye sorması üzerine Çelikcan, "Asla olmadı." diye cevap verdi.

- "Kongo'ya gittim"

Yurt dışı gezileriyle ilgili iddialara da cevap veren Çelikcan, Adanalı iş adamlarının daveti üzerine ücretini ödeyerek bir kez Kongo Cumhuriyeti’ne gittiğini söyledi.

Çelikcan, "11. Cumhurbaşkanımızın temelini attığı okulu Adanalı iş adamları tamamlamıştı. Resmi tören için davet edildim. 2 gece 3 gündüz kaldım. Sadece açılış için gidip geldik.” dedi. Mahkeme başkanının, "Sizi kim davet eti?" sorusuna ise hatırlayamadığını, kendisini yönlendirenin olmadığını belirtti.

Sanık Zihni Aldırmaz, gizli tanığın iddiaları arasında yer alan, "İmar uygulamalarında belediyeden himmet adı altında yapılanmaya 2 milyar dolar toplandığı, bunun yarısı kadarının da meclis üyelerine ve bürokratlara verilip verilmediği" iddialarının Çelikcan'a sorulmasını istedi. Büyükşehir Belediye Meclis üyesi de olan Çelikcan, "Kesinlikle böyle bir şey yok. Uygulamalar parsel bazında değil ada bazında yapılır. Olması da mümkün değil." dedi.

- "Bazı derneklerle çalıştık sonra i̇li̇şki̇mi̇zi̇ kesti̇k"

Çelikcan, bir soru üzerine de 17-25 Aralık öncesi paralel yapıya bağı olduğu iddia edilen bazı derneklerle çalıştıklarını ancak daha sonra ilişkilerini kestiklerini belirtti. Kanuni Üniversitesi arsasındaki değişiklikle ilgili de Çelikcan, "Ben 5 binlik planın oylamasında yoktum. 2. oylamada yoğunluk artışında vardım. Ancak, red oyu vermiştim. Hür irademle oyumu verdim. İmar uygulaması sırasında benden destek istenmedi." diye konuştu.

- "Poli̇ste yanlış anlaşıldı"

Soruşturma aşamasında ifadesi alınan ve ifadesinde "Gençlik merkezlerinin yapımı için Zihni Aldırmaz ve Ferat Yüksel baskı yapıyordu." diyen Ahmet Bakır ise, polisteki bazı ifadelerinin yanlış anlaşılıp yazıldığını iddia etti.

Bakır, “Gençlik merkezleri ihalesi bir kişide kalmıştı. Usulsüz olduğuna inandığım için iptal ettim. O zaman Genel Sekreter Kaşif Barut, ihalede bir şey yok diyerek ihaleyi kabul etmemizi istedi. Yaptığım araştırmada paralel yapılanmayla bağlantılı olduğunu öğrenince ödemeleri durdurduk. 1. hak edişten sonra ödeme yapılmadı. Zihni Aldırmaz’ın herhangi bir müdahalesi olmadı." dedi.

- "Aytaç Durak gelseydi de onu sorgulasaydım"

Daha sonra sanıklara söz verildi. İhalelere müdahil olmasının söz konusu olmadığını belirten eski Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Aldırmaz, "Ne ihale, ne hizmet alımında, ne de kamulaştırmaya dahil olmadım. Keşke Aytaç Durak gelseydi de onu ben sorgulasaydım. Kendisi Burç Okulları ve İsotlar arazilerini kamulaştırmıştı. Oranın değeri şu anda 3 katıdır. Kanuni Üniversitesi’nin hiçbir zaman kurucusu olmadım. 3-4 ay mütevelli heyeti toplantısına katıldım. Sonra istifa ettim. Şüphe edilmemesi gereken tek kişi benim. 2 milyon 125 bin kişiye 24 saat hizmet verdik." şeklinde konuştu.

Mehmet Akif’in "Ya Rab, Bu Uğursuz Gecenin Yok mu Sabahı?" şiirinden "Cani geziyor dipdiri. Can vermede masum! Suç başkasınındır da niçin başkası mahkum?" satırlarını da okuyan Aldırmaz, tutukluluğunun işkenceye dönüştüğünü belirtip tahliyesini istedi.

- "Ülkeye yüzde 50 katkım olacaktı"

Mustafa Vural da, Anadolu insanı olduğunu ve savunmasını ona göre yapacağını söyledi. Adalete güvenerek yurt dışından gelip teslim olduğunu tekrarlayan Vural, "Eğer dışarıda olsaydım ülkeye yüzde 50 katkım olacaktı. Ticari hayatım zayi edildi. Rencide oldum. Ülkeye ihanet eden biri değilim. 18 ayrı ilaç kullanıyorum, çocuklarım psikolojik tedavi görüyor. İtibarsızlaştırıldım, tahliyemi istiyorum." dedi.

- "Terör örgütü üyeli̇ği̇yle yargılanmak zoruma gi̇di̇yor"

Eski Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ise, Kanuni Üniversitesi’ne AK Parti’nin sahip çıkmasıyla ilgili mahkemeye belgeler verdiklerini söyledi. Hakkındaki suçlamaların tamamen düştüğünü belirten Çalışkan, "Tutuklu olmaktan çok terör örgütü üyeliğiyle yargılanmak zoruma gidiyor. Adalet istiyorum, esasen beraat istiyorum." diye ifade verdi.

Erzurum Cezaevi’nde cinayet suçundan tutuklu bulunan Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreter Yardımcısı Ferat Yüksel ise, gizli tanığın hakkındaki "Zihni Aldırmaz ile birlikte belediyeyi yönetiyor" iddialarının asılsız olduğunu söyledi. 33 kez yurtdışına gittiğini belirten Yüksel, "3’ünü alıp suç unsuru yaptılar. Mahmut Çelikcan ile aynı otelde kaldım, aynı toplantıya katıldım." diyerek suçlamaları red etti.

Tutuksuz sanıklardan şehir planlamacısı Oya Erişen de, terör örgütüne finans sağlamak suçlaması yüzünden kendisini aşağılanmış olarak gördüğünü belirterek, "Kırgınım" diyerek yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi.

- Tutuklu sanıklara tahliye

Mahkeme heyeti öğle saatlerinde ara verdiği duruşmaya öğleden sonra devam etti. Avukatların savunmalarının ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Tutuklu sanıklar Aldırmaz, Vural, Çalışkan ve Yüksel’in tutuklulukta geçirdikleri süre, delillerin toplanmış olması dikkate alınarak her cuma günü polis merkezine imza vermeleri şartıyla tahliyelerine karar verildi. Yurt dışı yasaklarının ise devamı kararlaştırıldı.

Tutuksuz sanıklardan Erişen ile Mersinligil’in yurt dışı yasakları kaldırıldı, Dinçer’in ise ticari faaliyetleri nedeniyle sadece KKTC yasağına son verildi.

Yakalamalı sanıklar Kemal Elibal, Cemal Soncu, Ömer Ekinci'nin yakalama kararlarının devamına karar verilirken duruşmaya gelmeyen tanık eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’a polis marifetiyle tebliğin yapılarak duruşma günü hazır edilmesi için Emniyet Müdürlüğüne yazı yazıldı.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 1 Kasım’a ertelenirken tahliye kararı üzerine sanıklar duruşma salonunda yakınları ise dışarıda gözyaşı döktü.

- Fetullah Gülen için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

Haklarında dava açılan 17 sanıktan Fetullah Gülen'in "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsten" ağırlaştırılmış müebbet, eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın da "terör örgütüne üye olmak, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet, nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Diğer sanıklar için de 5 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

13 Ocak'ta yapılan operasyonda gözaltına alınan zanlılardan 5'i tutuklanmış, 3 firari sanık hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştı.

İddianamede, vasfı üniversite alanı olan arazinin konut alanına çevrilerek, terör örgütü ile mensuplarına yüksek meblağlarda finansman sağlandığı, hiçbir faaliyette bulunulmamasına rağmen çeşitli ülkelere gidildiği ve masrafların belediyeye ödetildiğine yer verilmişti.