Ekonomi
01 Mar 2015 13:51 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:26

Vatandaş hücum etti, borçlanıp alan bile var

Dolar rekor üstüne rekor kırıyor. Bu yükseliş taksi şoföründen, ev hanımına; esnaftan, emeklisine dövize olan ilgiyi artırıyor. Çevrelerinden borçlanıp dolar alanlar bile var

Vatandaş hücum etti, borçlanıp alan bile var
Dolar 2.5273 TL ile tüm zamanların en yükseğini test etti. TL haftalık bazda, en büyük kaybı yaşayan gelişen ülke para birimi oldu. dolardaki bu hızlı yükselişle birlikte artık taksi şoföründen, ev hanımına, esnaftan, emeklisine kadar ve hatta ortaokul öğrencilerinin dahi gözü dolarda.

Kurdaki yükselişin süreceğine kanaat getirenler çevrelerinden borçlanarak dolar alıyor. Amaç dolardaki hareketlenmeden istifade etmek ve kısa sürede kâr edebilmek. Çeyiz parasını dolara bağlayanlar, ailelerinin yıllık lira cinsindeki mevduatlarını bozdurup dolara geçenler şimdi hedef ne olur diye doları takip ediyor. Dolar daha önceleri eldeki birikimin korunması için bir enstrüman olarak görülürken şimdi kısa sürede getiri elde etmenin bir aracı olarak değerlendirilmekte.

Doların hızlı yükselişi sonrası Merkez Bankası’nın hamlesi merak konusuydu. Beklenti kurdaki çıkışa müdahale edilmesi yönündeydi. Nitekim cuma günü döviz satım ihalesi tutarının günlük belirleneceği açıklandı. Bunun üzerinde dolar kuru 2.51’in altına indi.

Dolar neden yükseliyor?

-  24 Şubat’taki PPK toplantısında alınan faiz indirim kararının ardından yapılan toplantıda da faiz indirimine devam edebileceği sinyallerinin alınması.

-  Faiz indirimi konusunda Cumhurbaşkanı merkezli baskının devam etmesi. En son valilerle buluşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Vatanı satmak yüksek faizle, enflasyon, kötü yönetimle olur. Enflasyonu düşürerek lobilere aktarılan kaynağı yatırıma dönüştürmek vatana hizmettir” demesi bile durumun ciddiyetini ortaya koymaya yetiyor.

-  Hükümetin ekonomi yönetiminde ve Merkez Bankası başkanının istifa edebileceği kaygısı. Özellikle Erdem Başçı’nın aşırı baskı altında koltuğunda kalma ihtimalinin zorlaşması, piyasaları geriyor.

-  Küresel piyasalardaki gelişmeler ve FED’in haziran ayında faiz artımına gideceği endişesi dolara yönelimi artırıyor.

1 dolar, 2.60 TL olabilir

-  Dolar kuruna teknik olarak bakıldığında göstergeler fiyatların aşırı değerlendiğini gösteriyor. 2,50’nin üzerindeki ilk hedef 2.53 ve 2.55 seviyesinde. 2.55 aşılırsa 2.60’ları konuşmaya başlayacağız. Ancak Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta yapacağı müdahalelerle dolardaki hareket 2.53-2.43 bandında yatay bir harekete dönebilir.

-  Dolar uzun vadede TL enstrümanlarının altında getiri sağladı. Bu nedenle yaşanan oynaklığın geçici olması muhtemel.

-  Seçim belirsizliği kaotik ortamı destekleyebilir. Bu nedenle dolarda yukarı yönlü ivme önümüzdeki günlerde düşse de odak noktasında kalmaya devam edecek.

-  Cumhurbaşkanı ve politikacıların sert demeçleri durulduğunda hareket azalır.

-  Euro bölgesi ve Çin kaynaklı büyüme beklentileri dolara yönelimi desteklemeye devam edecek.

-  Her PPK toplantısı sonrasında hareketliliğin yükselmesi bu dönemlerdeki fiyat hareketlerinden yararlanmak isteyenlerin sayısını artıracak.

Milyar $’lık yarış

Son 10 yılda borsada piyasa değeri 1 milyar doların üzerinde olan şirket sayısı yaklaşık 3 katına çıktı. Ancak 1 milyar doların üzerinde piyasa değeri olan şirket sayısı hâlâ 46 ile sınırlı bulunuyor.

Bu şirketlerin ağırlıklı kısmı 2000’den önce halka açıldı. Son 10 yılda borsaya gelen şirket sayısı ise sadece 10 ile sınırlı. 2013’ten sonra ise bu ölçekte bir şirketin halka arzı gerçekleşmedi. Aksine yabancıların da ortak olduğu büyük şirketler borsadan çekildi.

Son yıllarda büyük halka arzların azalmasının şüphesiz belli nedenleri var. Her şeyden önce global piyasalarda yaşanan dalgalanmanın etkisini göz ardı etmemeli. Öte yandan Türkiye’deki büyük şirketlerin aile şirketi vasfını korumaları bir diğer etken. SPK mevzuatı bu şirketler için ek yük anlamına geliyor.

Bir diğer sorun Türkiye’de firmaların halka açık kısımlarının yeterli seviyede olmaması. Bu nedenle hisselerde spekülatif hareketlerin yaşanma olasılığı firmaları rahatsız etmekte.

Borsada işlem gören ve 1 milyar doların üzerinde piyasa değerine sahip bulunan şirketlerden 16’sı banka ve holdingler arasında yer alıyor.

Geriye kalan borsadaki 30 şirket ise metal eşya, ulaştırma, ticaret, kimya, gıda sektörlerinde yoğunlaşmış bulunuyor.