Kentsel Dönüşüm
07 Mar 2014 15:28 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:56

Tarlabaşı Projesi ile bölge 40 kat değerlendi

Türkiye’nin ilk kentsel yenileme projesi olan ve bu özelliği nedeniyle referans proje niteliği taşıyan Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesi kapsamındaki gayrimenkullerin değeri daha şimdiden 40 kat arttı.

Tarlabaşı Projesi ile bölge 40 kat değerlendi
Tarlabaşı’nı uyuyan bir prensese benzeten Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, tarihi bölgede gerçekleştirilen yenileme projesiyle çöküntü alanı haline gelen bölgenin sosyolojik, mimari, tarihi, kültürel, turizm ve ekonomik açılardan ayağa kaldırıldığını ifade etti. Demircan, “Biz adeta uyuyan prensesi uyandırdık. Kiracısından, mülk sahibine bu projede yer alan herkes kazançlı çıktı. Tek kuruş kamu kaynağı kullanmadan İstanbul için yepyeni bir cazibe alanı oluşturduk”dedi

Türkiye’nin ilk kentsel yenileme projesi olan ve bu özelliği nedeniyle referans proje niteliği taşıyan Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesi kapsamındaki gayrimenkullerin değeri daha şimdiden 40 kat arttı. Tarlabaşı, kentsel yenileme projesi nedeniyle bölgenin en değerli semtlerinden biri oldu.  İstanbul’un merkezindeki kültürel ve tarihi değerleri ve eşsiz bir dokuyu yeniden İstanbullularla buluşturacak olan Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesi’ndeki son gelişmeler, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile projeyi yürüten Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Üyesi Feyzullah Yetgin tarafından düzenlenen bir sohbet toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantının ardından yapılan şantiye gezisinde ise inşaat çalışmaları hakkında son gelişmeler yerinde incelenirken, Tarlabaşı sakinleriyle de bir araya gelindi.

“Metruk binalar proje ile şimdiden 40 kat değerlendi”

Kamu kaynağı kullanılmadan gerçekleştirilen Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesi kapsamındaki çalışmalar hakkında bilgi veren Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesinin herşeyden önce bir uzlaşma projesi olduğunu belirterek hak sahiplerinin yüzde 80’i ile uzlaştıklarını kaydetti.  Demircan, Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesinin hak sahipleri, bölge sakinleri, çevre bölgelerde yaşayanlar ve hatta çevre bölgelerdeki mülk sahiplerine ve tüm İstanbul’a değer kattığını belirterek şunları söyledi. “Projeye başladığımızda binaların yüzde 40’ı metruk idi ve dolayısıyla bu mülklerin sahipleri hiç bir gelir elde edemiyordu. Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesi ile metruk binaların değeri daha şimdiden 40 kat arttı ve bölgedeki en değerli semtlerden biri oldu. Ancak bu proje sadece hak sahiplerinin kazandığı bir proje değil. Bölge, tarihi ve kültürel değerleri sayesinde İstanbul’da hepimizin gurur duyacağı yepyeni bir cazibe merkezi olacak, turizm açısından dolayısıyla da ekonomik açıdan İstanbul’a değer katacak. Yenileme Projesi, katacağı değerler ve hizmet sektörüne dayalı ticari faaliyetlerle bütün bölge için bir değişim başlatacak. Turizm ve nitelikli hizmet sektörüne yapılacak yatırımlar, proje alanı ve çevresi için ekonomik bir canlanma sağlayacak. Tarihi ve kültürel değerlerin korunarak gün yüzüne çıkarılması, İstanbul'un göbeğinde yepyeni bir turistik destinasyon oluşturacak ve Tarlabaşı Beyoğlu'nda yaşam, turizm ve hizmet sektörünü birarada barındıracak bir bölge olacak. Tarlabaşı daha önce girilemeyen bir yerdi ama yenileme projesinin tamamlanmasının ardından artık çıkmak istemeyeceğimiz bir yer haline dönüşecek Yeni Tarlabaşı tüm yönleriyle herkesi mutlu eden bir yer haline gelecek”

Tarlabaşı ile yeni nesillere eşsiz bir miras bırakılıyor

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesini beş  farklı başlıkla değerlendirmek gerektiğini belirtti ve  “Ekonomik kazanım ve turizme katkı bunlardan sadece bazıları. Projeyi, turizme de hizmet edecek olan tarihi ve kültürel değerler, mimari yaklaşım ve sosyolojik kazanımlar açısından da değerlendirmek gerekir” dedi.

Ahmet Misbah Demircan, Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesinin en önemli boyutunu bölgedeki tarihi ve kültürel değerlerin korunmasının oluşturduğunu kaydetti. Proje çerçevesinde bölgede bulunan Katolik Mezhebine ait Keldani ve Melkit (St. Panteleimon) Kiliseleri ,  ile Rum Ortodoks “Ayios Konstantinos – Ayia Eleni Kilisesi” ve Protestan Ermeni “Aynalı Çeşme” Kiliselerinin koruma altına alındığını ifade etti. Ayrıca, diğer tarihi ve kültürel değer olan binaların da tarihi özelliklerini ön plana çıkaracak şekilde restorasyon projeleri üzerinde çalışıldığını belirtti. Koruma Bölge Kurulu onayları doğrultusunda hareket ettiklerini belirten Demircan, tarihi değeri olan binalarla ilgili olarak her aşamada uzmanların katkılarına başvurulduğunu da ifade etti.



Tarlabaşı Yenileme Projesi’nin, bütün bölgede  bir değişimi tetikleyeceğini ve kentin atıl kalmış bu bölümünün kente entegrasyonunu sağlamak için ilk adımı oluşturacağını belirten Demircan, semt sakinlerin bu değişimden pay almasını, burada oluşacak değerden ve istihdamdan faydalanmasını sağlayacak bir sosyal planın uygulamaya alınacağını da kaydetti.  Demircan, sosyolojik açıdan bakıldığında Tarlabaşı’nın, İstanbul'un bir çöküntü alanı olarak değil, modern bir yaşamın egemen olduğu gelecekle barışık bir bölge haline geleceğini belirtti ve Tarlabaşı'nda geçmişte yaşanan o kültürel zenginliği, kardeşliği ve modern anlayışı yeniden hakim kılmayı hedeflediklerini ifade etti.

Yetgin; “Tarlabaşı 360’’ta ofislerin satışları sürüyor. Mayıs ayında da konut ve rezidanslar satışta olacak”

Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Feyzullah Yetgin ise, Tarlabaşı Yenileme Projesi’nin en önemli hedeflerinden birinin, proje alanında, eskime ve bakımsızlık dolayısıyla yaşayanlar için sağlıksız ve tehlikeli durumdaki yapı stoğunu ve bütün altyapıyı yenilemek olduğunu belirtti. Yetgin, bunu yaparken, bir taraftan tarihi kentsel dokunun korunması, bir taraftan da günümüzün ihtiyaçlarını ve çağın standart gereklerini bu konutlara ve yaşam alanına getirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Feyzullah Yetgin, şehrin merkezindeki konumu ile İstanbul'un en ayrıcalıklı gayrimenkul projelerinden biri olan Tarlabaşı 360’ın, ofis bölümlerinde satışların devam ettiğini ve özellikle proje geneli için dünya çapındaki büyük fonlardan şimdiden yoğun talep olduğunu belirtti ve şunları söyledi. “Bir yandan ofis satışlarımız sürerken, bir yandan da sahada çok özenli ve titiz bir çalışma ile tarihi ve kültürel değerleri koruyarak ilerliyoruz. Tarihi binaların restore edildiği, diğer yapıların ise aslına uygun olarak çağdaş bir mimari yorumla yenilendiği projemiz, geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın en prestijli gayrimenkul ödüllerinden biri olarak kabul edilen “European Property Awards”ta Avrupalı rakiplerini geride bırakarak “Kentsel Yenileme” kategorisinde birincilik ödülünü aldı. Tarihi bölgede ofis alanları için LEED sertifikalı bir proje olan Tarlabaşı 360’ta ofislerin satışları sürüyor. Şuana kadar 96 üniteden oluşan ofis bölümünde yüzde 60’lık satış oranlarına ulaştık. Konut ve rezidans bölümlerini ise mayıs ayında satışa sunmayı planlıyoruz” dedi. Yetgin, projede ofislerin ortalama metrekare fiyatı olarak 7.500 dolar seviyesinden satışta olduğunu ve Nisan 2014’e kadar dolar kurunu 2 TL olarak sebitlediklerini belirtti.