Konut Haberleri
18 Ara 2014 07:31 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:18

Mahalleye dönüş başlıyor!

Eskilerin sıcak mahalle hayatı, modern yapılarla birlikte tekrar hayatımıza giriyor. Konut alıcısının daha yoğun talep gösterdiği mahalle konseptli konut projelerinin sayısı her geçen gün artıyor.

Mahalleye dönüş başlıyor!
CAMİSİ, kıraathanesi, çeşmesi, pazarı, oyun parkları, yeşil alanları ve sokak başı sohbetleri ile kendine has özellikleri vardır mahalle kültürünün. Sokakta oyun oynayan çocuklar, herkesin tanıdığı ve güne selamlaşarak başladığı esnaf, birbirine bağlı komşular... Birçoğumuzun hayatında yer edinen Bizimkiler, Mahallenin Muhtarları, Süper Baba, Perihan Abla gibi televizyon dizilerinde işlenen mahalle sıcaklığı son yıllarda oldukça geri planda kalmıştı. Eskilerin özlemle andığı, yeni nesilin eski film ve dizilerden takip ettiği mahalle kültürünü canlandırmak için yeni çalışmalar yapılıyor. Gayrimenkul sektöründeki firmalar, yeni ve sağlıklı binaları eskilerin sıcaklığı ile birleştirmeyi seçiyor. Yeni konut projelerinde yeşile geniş yer ayrılıyor, çocuklara oyun alanları yaratılıyor, sosyal alanlarla komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi hedefleniyor.  Hem kamu hem de özel sektörün yeni projelerinde mahalle kültürü vurgusu yapılırken,  konut alıcısı da bu tip yerleşim birimlerini tercih ediyor. Son aylarda satışa çıkan mahalle konseptli projelerin yoğun talep görmesi dikkat çekiyor. Uzmanlar, mahalle konseptli projelerin toplum sağlığı için de daha uygun olduğuna dikkat çekiyor.  Bu tip konut projelerinde yaşayanlar içe kapalı bir hayat yerine samimi, sıcak ve insan ilişkilerinin ön planda olduğu bir yaşamı seçiyor.

ÇOCUKLU AİLELERİN TERCİHİ
Ev alma kararında öncelik lokasyon oluyor. Özellikle büyükşehirlerde trafik sorunundan bunalanlar işlerine, çocukların okuluna ve sosyal hayata yakın ilçeleri seçiyor. Son dönemde metroya yakın noktada konumlanan konut projeleri öne çıkıyor. Lokasyon sonrasında ise projenin konsepti belirleyici oluyor. Özellikle çocuklu ailelerin öncelikli tercihleri mahalle konseptli projeler oluyor. Anne ve babalar çocuklarının yeşille iç içe, dalından meyve yiyerek büyümesini istiyor.  Bu tip projelerle çocuklarının bilgisayar başında sosyalleşmesi yerine samimi bir mahallede ve güvenli bir ortamda vakit geçirmesini sağlanıyor. Geniş peyzaj alanları, çocuklar için oyun alanları ve yürüyüş parkurları ailelerin açık havada, doğa içinde keyifli zaman geçirmelerini sağlarken diğer yandan komşu ailelerle bir araya gelip kaynaşma imkanı da sağlıyor.

MAHALLE PROJELERİNDE NELER VAR?
Mahalle konseptli projeler, içinde caddeler ve bu caddeler etrafında oluşturulan katlı dükkânlar, bisiklet yolları, spor alanları ve çarşının olduğu bir yapıyla ayrışıyor. Çoğu zaman küçük bir meydana açılan, meydanda kafe ve restoranların bulunduğu mahalle konseptleri yakın dönemde geliştirici şirketlerin en çok tercih ettikleri projeler arasında yer almaya başladı. Metropol yaşamı içinde unutulmaya yüz tutan, samimi ve iletişim bağı güçlü mahalle dokusunun yeniden canlandırmayı hedefleyen bu projeler,  izole bir site yaşamından ziyade, cıvıl cıvıl bir sosyal çevre imkanı sunuyor. Geleneksel sokak yaşamından esinlenilen alışveriş alanları ile dikkat çeken  projeler  yer aldıkları bölgenin yeni çekim noktası halini de alıyor. Kısa zamanda yer aldıkları bölgenin dokusunu değiştirip değer katıyor.

EVLER TEK TİP DEĞİL
İnşaat sektörü sadece inşaat kalitesi ve tekniklerinde değil, mimari ve konsept çalışmalarında da büyük gelişim gösterdi. 15-20 yıl öncesinin tek tip konut anlayışı yerini farklı seçeneklere bırakıyor. Konut geliştiren inşaat firmaları aynı proje çatısı altında farklı yaşam seçenekleri ve isteklerine göre üretim yapıyor. Böylece her tüketiciye tek tip konut değil, talebe ve beklentilere göre üretim öne çıkıyor. Farklı kültürel özellikler ve yaşam tarzlarına sahip insanlar aynı proje içinde kendine göre bir ev buluyor. Farklı ev sahiplerinin komşuluk ilişkilerini geliştirmesi için de geniş sosyal alanlar yaratılıyor. Spor salonları, yürüyüş  alanları ve ticari birimler insanlara sohbet etme şansı tanıyor.

İSİMLER TÜRKÇE
GEÇTİĞİMİZ yıllarda gayrimenkul projelerine ağırlıklı olarak yabancı isimler verilir, bu şekilde markalaşma hedeflenirdi. Son yıllarda yeni yapılarda konsept değişikliklerinin yanında Türkçe isimlerin tercih edilmesi de dikkat çekiyor. Artık konut alıcının daha net anladığı, telaffuzu kolay ve yalın isimler seçiliyor.

Alışveriş sokaklara çıktı
SON dönemde alışveriş merkezlerinde de konsept değişti. Özellikle içinde konut, ofis, otel ve alışveriş merkezi bulunan ve karma kullanımlı proje olarak anılan yerleşim birimlerinde cadde mağazacılığı öne çıkıyor. Büyük kapalı kutu alışveriş merkezleri yerine, eskilerin esnaf kültürünü de hatırlatan, açık hava alışveriş caddeleri inşa ediliyor. Cadde mağazalarıyla hem site sakinlerine  hem de ziyaretçilere  hizmet veren mahalle konseptli projeler, alışveriş merkezlerinin boğuculuğu ve tek düzeliğinden sıkılanlar için de farklı bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. İstanbul’un eski alışveriş sokaklarından ilham alan bu projeler, açık havada keyifli bir alışveriş deneyimini, güler yüzü ve sıcaklığı yeniden keşfetme imkanı sunuyor. Mahalle konseptli projelerde manav, kasap, bakkal gibi küçük esnaf geleneğinin de yaşatıldığı dikkat çekiyor.

Bölgeye değer katıyor
MAHALLE konsepti ile hayata geçen konut projeleri sadece o projeden ev sahibi olanlara değil, tüm bölgeye katkı sağlıyor. Bu tip konut projelerinde tasarlanan park ve bahçeler kamusal alan olarak kurgulanıyor ve tüm bölge halkına açık oluyor. Böylece hem bölge halkı için artı bir değer sağlanıyor hem de projenin yer alığı ilçenin değeri yükseliyor.

Mahalle dönüşümü

GAYRİMENKUL sektörünün öncelikli gündem maddelerinden biri kentsel dönüşüm. Ülke genelinde 6.5 milyondan fazla konutun yenilenmesi hedefleniyor. 20 yıl sürecek dönüşüm sürecinde kamu yetkilileri mahalle konsepti vurgusu yapıyor. Yatay büyüme ve geleneksel mimari konularına ağırlık verilirken, dönüşüm sürecinde mahalle kültürünün tekrar hayata geçmesi gerektiği belirtiliyor. TOKİ Başkanı M. Ergün Turan da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada çevreden yalıtılmış sitelerin, ilişkileri zayıflattığına dikkat çekerek, temel üretim yaklaşımı olarak mahalle konseptini kabul ettiklerini belirtmişti.