Röportaj
02 Şub 2015 13:30 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:21

DAP dünya üzerinde yapılmayanı yaptı

Vazo, Burgu, Tango gibi Türkiye’de emsali az görülen projelere imza atan DAP Yapı, şimdi de Pendik’te 220 bin metrekarelik alana dünyada benzeri olmayan üniversiteli karma proje yapıyor

DAP dünya üzerinde yapılmayanı yaptı
Türkiye’nin en önemli gayrimenkul geliştiriclerinden DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, gelmiş gelecek tüm projelerini emlakeki.com’a değerlendirdi:

2014 yılındaki değerlendirmeniz nasıl? DAP Yapı olarak 2014 için ne söyleyebilirsiniz?
2014 için şöyle söyleyebilirim İstMarina çıkardık. IstMarina’da 1463 bağımsız bölüm var. 1104’ünün satışını yaptık. Ofis projelerimizi satışa çıkardık. Onların da yaklaşık yüzde 80 civarında satışını bitti. Hedeflediğimizin çok üzerinde bir satışla 2014’ü kapattık. Bir taraftan da Rotana projelerimiz devam edecek; onların teslimleri başladı. 2015 yılının ilk 6 ayında Burgu, Tango ve Dalga projelerimiz açılacak. Yine Taksim’de bir projeye başladık. Yaklaşık 30 katlı Maltepe Dragos’ta bir projemiz olacak. 2015 yılının son çeyreğinde Kartal E5 civarında bir projemiz olacak. 2015 bizim için hem geliştirici bölümünde, hem lansman bölümünde, hem de teslim bölümünde başarılı bir yıl olacak.



Arsa geliştiriciliğinden bahsettiniz. Hangi bölgeler, yine bu Kartal-Maltepe bölümü mü?
Tabi bir taraftan Maltepe, Kartal bölgelerinde bir taraftan Avrupa Yakası’nda devam edecek projelerimiz olacak. Bir de Polisan’la Pendik’te bir projemiz olacak. Yaklaşık 3 bin konutluk bir proje olacak.

Polisan’la aranız çok iyi gördüğümüz kadarıyla?
Biz hakikatten Necmettin Baba’yı çok seviyoruz. Hakikatten aramız çok iyi. Z ofisi beraber geliştirdik. Oradaki araziyi de bizimle geliştirmek istediler ve çalışmalara başladık.



Taksim Petek’te durum nedir?
Çok ağırlık vermedik ön talep için biraz daha çıksın istiyoruz. Yaklaşık 250 milyon TL’lik bir proje. Değerli bir lokasyon. Satışa çıktığımız zaman kısa sürede satılır diye düşünüyorum.
N Kartal ve Maltepe bölgesinde kimse yokken siz geldiniz ve sonra keşfedildi…
1999 yılında Kağıthane’de Şelale Evleri’ni yaptım. 2003’den sonra bizim proje kopmaya başladı. Bizim projeler bittikten sonra sonra Çekmeköy ve Sancaktepe bölgesine geldik. Bizden sonra çok müteahhit gelmeye başladı oralara. Sonra Kartal bölgesine geldik. Maltepe’de aynı şekilde. Şimdi Pendik bölgesine geldik. İnanın buna Pendik 6-7 sene sonra bambaşka bir hal alacak.



Çağlayan’da geliştirdikleri DAP Vadisi’ne adını yazan Ziya Yılmaz, proje sürecini şöyle anlattı: “Z ofis teslim edildi, bir taraftan da İ ofis, 2015 yılının ilk 6 ayında teslim edilecek.”


Aslında üniversiteye proje yapacağız
PENDİK’te Polisan’la geliştirecekleri projeden bahseden Ziya Yılmaz dünyada bir ilke imza atacakları anlattı: “Projemizde bir üniversite var. Sadece proje yapmak istemiyoruz. Mümkün olduğu kadar da eğitime katkıda bulunmak istiyoruz. Adı henüz belli değil. Farklı birşeyler yapmamız lazım. Tarihe de farklı iş yapanların ismi yazılır. Dünyada proje içinde üniversite yok. Ama biz üniversite içerisine proje yapacağız aslında. 170 bin metrekarelik bir arazi. Çevre arazileri de toplayınca 220 bin metrekarelik bir alan çıkıyor. İstanbul’un merkezinde yanında havaalanı olan başka bir arazi yok. 10-15 sene sonra Kurtköy muazzam bir yer olacak. Geleceğin Florya’sı olacak. Eğitim ve kültür kokan bir yaşam alanından bahsediyoruz.”


Paris’ten fazlamız var eksiğimiz yok
ZİYA Yılmaz, kentsel dönüşümden ziyade yurtdışı pazara açılmak gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Türkiye’de 7 milyon konut dönüşecek. Bunların ortalaması da 6 bin liranın üzerinde. Ama Türkiye’de bu kadar konutu alabilecek kitle yok. Onun için bizim bunu dış piyasaya satmamız lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Turizm Bakanlığı ile görüştüm. İki bakanlık ortak bir fon oluştursa, buna Emlak Konut ve TOKİ de dahil olsa, bizim gibi 25-30 tane geliştiriciyi de alsalar bizden kaç tane ülke ürün alabilir. Bu ülkelerde Turizm Bakanlığı kampanya başlatsa, bizim Kız Kulemizi, boğazımızı, koylarımızı, Ege’mizi, Karadeniz’imizi, Tekirdağ’ımızın köftesini, Anadolu’muzu tanıtan çok büyük bir kampanya olsa bizde reklamlar versek, oralarda satış ofisleri açsak bugün yurt dışına 2 buçuk milyar dolarlık mal satıyoruz. Biz bunun  3-4 senede 10 milyar dolara çıkartırız. Kentsel dönüşüme gidecek para 20 senede 800 milyar TL. Paris’e bir tane çelik konulmuş, o kadar insan onu görmeye gidiyor. Ben dahil ama adam pazarlıyor. Dünyanın en büyük 6. gayrimenkul geliştiren ülkesiyiz ve bir fuarımıza ilgi dahi yok.”
 


İnşaat sanayisiz sanayi de inşaatsız olmaz
“ENERJİMİZİ başka şeylere harcıyoruz ve fırsatlar kaçıyor.” Diyen Yılmaz, rant vergisi ve büyümeye de şu sözlerle değindi: “İsmi biraz daha yumuşak olabilirdi. Bu durumu insanlara anlatmak gerekiyor. Kentsel dönüşümün en önemli parçası budur. İnşaata dayalı büyüme mi sanayiye dayalı büyüme mi? konusunda da bu iki sektör daima iç içedir. Demir diyorsunuz bizde, çimento bizde, cam bizde, ahşap, çivi, tel fabrikası bizde, kumaş bizde… Ben inşaatları yapmasam bunlar nasıl satılacak?”


Kalite olmazsa ‘olmaz’ ile Anadolu yoluna
Prolerinin farklı olmasını inşaatı severek yapmasına bağlayan Ziya Yılmaz şöyle devam etti: “Kazanma iç güdüsü ikinci planda. İstMarina projemiz dünyada birinci seçildi. Kalite benim için olmazsa olmazdır. Yavaş yavaş Anadolu’ya doğru gidiyoruz. Bir alt yapı çalışması oluşturuyoruz. Geliştirdiğimiz bir otel konsepti var. Bunu istanbul’da bir oturatalım sonra Anadolu’ya yaymayı düşünüyoruz. 81 ilde yapmayı planlıyoruz. Zaten bunlar residence otel ve konut karma olacak.”