Konut Haberleri
22 Kas 2017 07:51 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:34

Bir zamanlar kiralar 28 TL'ydi!

Sanatçı İsmet Doğan, Sovyetler Birliği’nde barınma ve konut sorununun nasıl çözüldüğünü kaleme aldı. Doğan, o zamanlarda ev kiralarının her yerde eşit olduğuna da dikkat çekti.

Bir zamanlar kiralar 28 TL'ydi!
İnsanların on binlerce yıl boyunca ‘konut sorunu’ olmadı. Ancak, 19. yüzyıl ile birlikte sanayileşmenin artması büyük ölçekli fabrikaların kurulmasına, bu fabrikalardaki işçi gereksinimi de kırdan kentlere büyük göçlerin yaşanmasına sebep oldu.

Giderek büyüyen sanayi tesisleri daha fazla işçiye ihtiyaç duyarken, bu bölgelere yığılan işçilerin barınma ve konut sorunu ortaya çıktı.

Derme çatma evlerde yaşıyorlar

Günümüzde pek çok ülkede yeterli konut olmaması, var olan konutların fiyatlarının yüksekliği, konut ihtiyacı olanların gelirlerinin yetersizliği konuta erişimi engellemekte. Bu durumda insanlar ya kötü şartlardaki konutlarda ya da kendi yaptıkları, konut özelliği taşımayan derme çatma gecekondularda, hatta sokakta yaşıyor.

Maaşlar kiraya yetmeyince...

Konut sorunu olarak ifade edilen bu olgunun temel nedeni; çalışan sınıfların büyük bir bölümünün kazandığı ücretin konut kirasına yetmemesi ve aldıkları ücret ile uygun şartlardaki konut fiyatları arasında uçurum olması.

Tüm yurttaşların hakkı

Sovyetler Birliği’nde ise konut, bir meta olarak değil gelir durumuna bakılmaksızın tüm yurttaşların hakkı olarak nitelendirilmişti.

Sovyetler Birliği bu kanun maddesiyle toprak üzerindeki özel mülkiyeti, dolayısıyla üzerine konut inşa edilen arsaları da ticari meta olmaktan çıkarıp tüm halkın ortak mülkü haline getirmişti.

Çarlık döneminde ise...

Çarlık döneminden arta kalan konut stokunun durumu, yaşanabilir standartların çok altındaydı. 180 milyon metrekarelik konut stokunun yüzde 85’i temel gereksinimlerden yoksun tek katlı ahşap kulübelerden oluşuyordu. Sadece yüzde 9’unda su, yüzde 2’sinde kanalizasyon, yüzde 1’inde ısıtma ve yüzde 5’inde elektrik vardı.

1914’te yapılan başka bir araştırmaya göre, Moskova’da büyük sanayi şirketlerine ait koğuşlarda 27 bin odada 300 binden fazla işçi kalıyordu. Bu, 1 odada ortalama 11 kişiden fazla işçinin kaldığı anlamına geliyor.

Aynı tarihte yine Moskova’da burjuvalara ait 5 bin adet geniş ve konforlu ev ve şato ise boş duruyordu.

ÜLKE              ÜRETİLEN KONUT SAYISI  (ADET/YIL)
İngiltere                          385.000
F. Almanya                     395.000
Fransa                           455.000
Japonya                     1.500.000
ABD                            1.500.000
SSCB                          2.200.000

Sovyetlerde düzenleme nasıl yapılırdı?

* Şehir planlarının hazırlanmasında uzmanlar çalışıyordu.

* Kentler, mahalleler oluşturulurken bir arada yaşam ve halkın temel gereksinimlere hızlı ulaşımı gibi kriterler dikkate alınıyor, temel basit mimari kurallar ilke ediniliyordu.

* Tarih ve kültür varlıkları koruma altında idi. Küçük oy hesaplarıyla plansız, devasa gecekondu bölgeleri yaratılmıyordu.

* Her şehirde çok sayıda park ve yeşil alan bulunuyordu.

* Nüfusu 1 milyonu geçen şehirlere metro yapılması şartı vardı.

* Nüfusu 100 bini geçen her şehre tiyatro ve bale binası yapılması da kuraldı.

* Nüfusun şehrin altyapısının kaldıramayacağı kadar artması durumu da yaşanmıyordu. Çünkü sanayi kuruluşlarının ülkenin her tarafına dengeli dağılması sağlanıyordu.

* Proje enstitüleri, inşa edilecek konut modellerini geliştirirken bölgelerin ulusal ve yerel özellikleriyle doğal ve coğrafi faktörleri göz önüne alıyordu. Örneğin Ukrayna’da inşa edilen konutlar bu bölgeye ait malzemeler kullanılarak geleneksel mimariye uygun tasarlanırken, Kazakistan’daki konutlar Kazak gelenekleri ve yöresel malzemeleri ile tasarlanıyordu.

* Taşrada ise ‘Dacha’ adı verilen müstakil, geniş bahçeli, 1-2 katlı binalar yapılıyordu.
Her yerde kira aynıydı

Devrimden sonra toprak ve konut üzerindeki özel mülkiyet kaldırıldığı için konutların mülkiyeti değil kullanım hakkı veriliyordu. Karşılığında ise belirli bir kira bedeli alınırdı. Kira bedeli bütün Sovyet kentlerinde aynıydı. Yani konutun Moskova’da ya da Bakü’de olması fark etmiyordu.

Konutların metrekaresi için alınan kira bedeli 14 kopekti. (Rublenin yüzde biri.) Ayrıca kira dışında ‘genel servis giderleri’ adı altında bedel alınırdı. Konutu kullanan kişi başına; gaz kullanımı için 16, elektrik için 4, suyun metre küpü için 4, sıcak su için 50 kopek öderdi. Çöp toplama bedeli ise dairenin metrekaresi başına 6-8 kopekti.

Tüm bu ödemeler toplamda bir ailenin aylık gelirinin yüzde 2’sini geçmezdi. Sovyetlerde en düşük işçi ücreti 125 rubleydi. Yukarıdaki rakamları dört kişilik bir işçi ailesi için hesapladığımızda 1.5-2 ruble civarında kalacağını görürüz. Bu da en düşük işçi ücretinin yüzde 2’sinin bile altındadır.

Bugün ülkemizdeki asgari ücreti baz alarak bir kıyaslama yaparsak; 1400 TL asgari ücret alan bir ailenin 28 TL kira ödemesi gibi bir durumu hayal edin. Hem de elektrik, doğal gaz, sıcak ve soğuk su, çöplerin toplanması hizmetleri dahil...